Bastan soyleyeyim, filmin cok fazla handikapi var. Her ne kadar cevreci ve kapitalizm karsiti bir mesaji olsa da klasik Hollywood animasyonu olmasi dolayisiyla kapitalizm cemberinin tam ortasina dusen bir film. Ayrica kitapta olmayan bir ask oykusu eklenmis ki, akillara zarar oldugu kadar, cinsiyetci de. Filmin kahramani Ted, sevdigi kizi etkilemek icin, kizin hayali olan gercek bir agac bulmaya calisir. Cunku kiz kendisi kocaman bir binanin dışını agac resmiyle kaplayabilir ama tohum arama isini 'nedense' kendisi yapamaz!
Evet kasabada tek bir tohum yoktur, tek bir agac, tek bir bitki, insanlar disinda yasayan tek bir canli. Hepsi, vakti zamaninda Truffula agaclarini kesip "thneed" (baslangicta anlamsiz bir orgu parcasi ama sonradan cok amacli kullanimi kesfedilen bir sey) yaparak zengin olmaya calisan Once-ler tarafindan yok edilmistir (burada bir parantez acip Dr. Seuss tarafindan yaratilan "Once-ler" kelimesinin anlami uzerinde durmak gerekir, cunku gercekten ozenle secilmis, anlam dolu bir kelime: bir kaynagin yeniden uretilmesini dusunmeden yalnizca bir kere (once) kullanan birisi anlaminda). Ormanda yasayan canlilar da agaclar kesilince, ormani terk etmek zorunda kalmistir. Tabii agaclar yok olunca, isini kaybeden Once-ler da kasabayi terk edip eskiden ormanin oldugu yerde, herkesten uzakta pismanlik icinde yasar.
Kasabanin yeni patronu ise, agaclarin yoklugundan fayda saglayan Mr. O'Hare'dir. Pet siselerde ve su bidonlarinda hava satar herkese. Insanlar da uzaktan kumandayla renk degistiren teknolojik ve de plastik agaclarla bezenmis bu pseudo-utopik kasabada mutlu mesut yasarlar. Gencler bilmez bile bir zamanlar gercek agaclarin oldugunu.
Filmin kahramani Ted, agaclar hakkinda arastirma yaparken anneannesinden Once-ler karakterinin yasadigi yeri ogrenir ve onun pesine duser. Burada ikinci oyku, gecmisin oykusu anlatilmaya baslanir ve Lorax karakteri de bu noktada devreye girer.
Lorax orman cini gibi bir seydir. Buyulu bir sekilde gokyuzunden iner ve "agaclar adina konusur." Ne yapar ne eder ama Once-ler'i bir turlu agaclari kesmekten alikoyamaz. Ve orman tamamen yok edilince, Lorax da uzgun bir sekilde gokyuzundeki yerine geri doner. Ancak tek bir tohum birakir Once-ler'a, bir de uzerinde UNLESS yazan taslar. Ve Once-ler Ted'le karsilasinca anlar ki, Lorax'in demek istedigi sudur:
Tam olarak cevirebilmem mumkun degil ama kabaca soyle:
"Senin gibi birisi cokca dert etmedikce, hicbir sey iyiye gitmeyecektir"
Simdi ben daha once cok etkilendigimi yazmistim ama dusundum ki, film degil oykuydu beni etkileyen, Dr. Seuss'un orijinal oykusu. Ve Dr. Seuss gibi cevreci ve tuketim karsiti bir insan, oykusunun bu sekilde tuketim malzemesi haline donusturuldugunu gorseydi eminim kahrolurdu. O yuzden Lorax'in yolundan gidip ben de agaclar adina konusmaya karar verdim ve diyorum ki, siz bu filme gitmeyin! O para ve zamanla, iyisi mi, bulundugunuz yere bir agac dikin. Hem ben size butun filmi anlattim, gerek kalmadi artık izlemenize :) Ayrica bakin 22 Nisan Dunya Gunu. En iyisi siz bu hafta sonu dunyaya bir guzellik yapin ve su agaci dikin, olmadi bir agaca sarilip tesekkur edin. Hala sarilabildigimiz bir agac oldugu icin sansli oldugumuzun farkinda degiliz belki ama unutmayin, bir zamanlar sular da ozgurce akiyordu, HES'ler gelmeden kisa bir sure once... Hatta cok fazla canli turu vardi, simdi bu hizla gidersek 2050'de baliklar da terk edecekmis bu dunyayi... O yuzden "Her Gun Dunya Gunu" deyip cok gec olmadan eyleme gecin. Nasil mi? Mesela Bir Dolap Kitap Hafta Sonu 9. sayisindaki geri donusum fikirlerine bakarak, ya da asagidaki gibi sehir pazarini basarak :) Unutmayin "sizin gibi biri olmazsa olmaz!"