Bırak-ağlasın, yatır-kaldır gibi yöntemleri tercih etmediğimi ve hatta anti-demokratik uygulamalar olarak gördüğümü yazmıştım. Daha sonra çocuğun ruh sağlığı için de iyi olmadığını okudum. Ama ya benim ruh sağlığım ne olacaktı? İyi uyuyamayınca, bendeki agresif haller de hem benim için hem etrafımdakiler için zararlı değil miydi? Çocuğa belli etmemek için özen gösterseniz bile, çocuklar sizin her halinizden anlıyorlar, stres dedektörü bağlanmış gibiler, mübarek!
Dr. Gaber Mate'nin Vücudunuz Hayır Dediğinde kitabını almış T., geçen gün kütüphaneden. Diyor ki Dr. Mate, modern tıbbın yaptığı sadece semptomları iyileştirmek, oysa beden akıldan bağımsız değildir. Eğer kafanızda çözemediğiniz bir olay varsa (örneğin, ailenizle hayatınızın ilk yıllarında iyi bir bağlanma gerçekleştiremediyseniz, çocukluğunuz stresli geçmişse), bu hareketlerinize de yansır, bazıları etrafındaki insanları sürekli memnun etmeye çalışır, hiçbir şeye hayır diyemezler, bazıları içine kapanır, vs. Netice olarak, içinizde çözemediğiniz her durum bedeninize yansır, bazen basit bir baş ağrısı olarak bazen de kanser gibi ciddi bir hastalık olarak. Bu durumda modern tıp oturup bu ağrılarla, ya da kanserli hücrelerler uğraşır ama bu çözümler aklınızdaki sorunu tedavi etmedikçe ancak kısa süreli olarak etkili olur. O yüzden bedeni ve aklı birlikte tedavi etmek gerekir. Bedeniniz size sinyal gönderdiğinde (baş ağrısı, mide ağrısı, vs. gibi), bu bedeninizin hayır deme yoludur; ne yapıyorsanız, nasıl yaşıyorsanız, nasıl davranıyorsanız bir düşünün ve başkalarını dinlemek için bastırdığınız, içinize gömdüğünüz sesi dinlemeye çalışın. Mesela, çocuğunuzu mutlu etmek adına, kendi mutlu olacağınız şeyleri erteliyorsanız ya da bastırıyorsanız, bu önce sizi sonra da dolaylı olarak çocuğunuzu etkileyebilir.
İşte benim de çözemediğim uyku sorunu bir şekilde hayatımı etkiliyordu. İşin tuhaf yanı, T.'ye göre herhangi bir sorunumuz yoktu ama ben olayı bir şekilde sorunlu yaşıyordum. YavruSu'yu ben yatırdığımda 1,5 saat uğraşının sonunda hala uyumadığında bağrış çağrış odadan çıkıyordum, sonra da mideme kramplar giriyordu. O yüzden genelde T. yatırıyordu, ama her gece onun yatırması da çok içime sinmiyordu. Kitabı aldım okudum ve bir süredir çok mutlu ve huzurlu şekilde uyuyoruz :)) Keşke yavrulamadan önce okusaymışım. Hayatımın bu 2 senesinin akşam saatleri ve hatta gündüz uykuları da düşünülünce epey bir saati daha mutlu ve huzurlu geçebilirmiş.
Kitabın temelde savunduğu 'co-sleeping ve nighttime parenting' (yani birlikte uyuma ve gece ebeveynliği). Biz de YavruSu 3 aylık olana kadar kaçak olarak birlikte uyuyorduk, 3 aylık olduktan sonra resmi olarak birlikte uyumaya başladık ve hala hep-birlikte uyuyoruz ve genel olarak hepimiz bu durumdan çok mutluyuz. Ancak belli şeyler var, örneğin emzirirken birlikte uyuma (ki 20 aylık oluncaya kadar her gece 6-7 kez kalkıyordu, Dr. Sears sayesinde gece uyanmaları 1-2'ye indi), uykuya geçişin çok uzaması (hafta içi kreş dolayısıyla, 10:30, hatta 11, neyse ki haftasonu gündüz uykularını kaldırdı da 8:30'da yatıyor en geç), gece kalkıp oynamak isteme gibi bir sürü ufak tefek sorunlar olabiliyor.
En son, yatağın içinde bir monster olduğunu söyledi ve gece kalkıp çıplak ayağını göstererek "anne, benim bu ayağımı yemesin monster" dedi :) Nerden duymuş olabilir, ne biz bahsettik, ne de bu tarz bir kitap ya da sahne gördü diye düşündüm, açtım baktım Dr. Sears bu konuya bile açıklık getirmiş :) Diyor ki, çocuklar bunları bir yerde görmeden kendileri de hayal edebilirler. Onlara gerçeği anlatırsanız anlarlar. Gerçi ben YavruSu'ya onlar gerçekte yok, bizim hayalimizde olan şeyler dediğimde, bu sefer de onların hayalet olduğunu söylemeye başladı :) Çok ciddi bir korkusu yok, bir yandan da seviyor ve çekinerek de olsa görmek istiyor diye çok fazla üstelemedim olayı...
Herneyse, bunlar ve daha çok çeşitli durumlar için çeşitli önerilerde bulunuyor Dr. Sears ailesi. Güzel olan yanı, 'yatır-kaldır', 'bırak ağlasın' gibi sistematik bir metot veya yöntem önermiyorlar, önerdikleri şey sadece farklı bir bakış açısı; farklı farklı durumlar üzerinden örnekler verip, farklı olaylar için farklı öneriler yapıyorlar. Vakti geldiğinde ya da istediğinizde de yataklarınızı nasıl ayırabileceğiniz konusunda gayet mantıklı ve attachment'ı zedelemeyecek çeşitli önerilerde bulunuyorlar.
Dr. Sears'ların bebek bakımıyla ilgili bir kitabı da var: The Baby Book. Bunu da geçen yıl kreşten ödünç alıp incelemiştim, Yasemin de bahsetti geçenlerde; benim de bebek bakımı kitapları arasında tek geçeceğim kitaplardır Dr. Sears'ın kitapları. Türkçesi var mı, çevirisi nasıldır bilmiyorum ama kesinlikle tavsiye ediyorum.
Güncelleme: Banu yazmış yorumlara sağolsun; "The Baby Book"un Türkçesi Gün Yayıncılıktan "Çocuk Bakımı: Bir Bebek Büyütüyorum" adıyla çıkmış, çevirisi de fena değilmiş, duyurulur.