YavruSu gelmeden önce genelde ikimiz de benzer koşullarda çalışıp okuduğumuz için ev işlerini çoğunlukla birlikte yapıyorduk. Yemek, temizlik, alışveriş, çamaşır, bulaşık, tamirat, vs. Ancak bizim kuzu geldikten sonra tüm hayatımızla birlikte bu işleri eşit olarak paylaşmaya dayalı feminist pratiklerimiz de doğal olarak değişmek zorunda kaldı. Emzirme sorumluluğu benim üzerimde olunca ve bebiş her saat başı emmek isteyince hayat epey değişti haliyle. Gerçi yemek yapmayı çok sevmeyen biri olarak yeni işbölümünden şikayetçi olduğumu söyleyemeyeceğim ama belki T. uzun vadede --bebiş emmeyi bırakınca mesela-- şikayet edebilir, çünkü o gün bu gündür ben bebişi o da bizi besliyor :))
Herneyse okulu bırakıp eve geri dönecek olursak, diğer işler paylaşılmaya devam ediyor ama yine de zaman hiçbir şeye yetmiyor; çünkü bebiş doğduktan sonra gündüz ayrı, gece ayrı mesai istiyor. Ayrıca, her ne kadar sizin gece (ve hatta gündüz) kıyafetiniz artık tek bir gecelikten ibaret olsa da ortaya çıkan çamaşır yığını inanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. Gerçi ben bu konuda kendimce çözümler üretmeye başlamıştım zaten (bkz. çamaşır katlamaca). Ve sanırım T.nin de planları var ;) Geçen gün bebişe "Let's Help" (Hadi Yardım Edelim) diye bir kitap almış. Aslında çok mantıklı bir davranış olacak bu: yani çocukları bir yandan ayrı bir organizma olarak 'kutsayıp' bişey yaptırmamak, diğer yandan da abuk sabuk şeylerle zamanlarını doldurmaya çalışmak yerine, pek tabii onları da işbölümüne dahil edebiliriz ve sanırım bu konuda onlar bizden çok daha hevesliler. Zaten hayat da paylaşınca daha güzel, değil mi?
No comments:
Post a Comment