March 28, 2010

Ada Lovelace Günü ve Feminist Felsefeciler

24 Mart Ada Lovelace günüymüş. T., Stumble Upon'da keşfetmiş ve bana göndermiş. Önce bilmeyenler için söyleyeyim, Stumble Upon, webde ilgi alanlarınıza göre sörf yapmak için çok faideli bir servis. Çok güzel şeyler keşfedebiliyorsunuz, ayrıca beğendiğiniz şeyleri anında paylaşıp favorilerinize ekleyebiliyorsunuz.

Ve gelelim Ada'ya. Resmine bakınca sanki döneminin ünlü bir sanatçısı gibi geliyor, gözünüz bir yerlerden ısırıyor değil mi :) Evet bildiniz, kendisi dünyanın ilk bilgisayar programcısı, yani bir nevi ünlü bir sanatçı o da. Yaratmaksa yaratmak; yoktan var etmek, var olanı geliştirmek ve yarattığı şeyle dünyaya müdahele etmek...



Augusta Ada King, 1815'te Londra'da doğmuş. Annesi Ada'nın yeteneğini farkedip ona çok küçük yaştan itibaren matematik öğretmeye başlamış. Ada, dönemin ünlü bilim insanlarıyla çalışmış, Charles Babbage'ın icat ettiği 'Analytical Engine' (Analitik Makine) için Bernoulli sayılarını hesaplamak üzere bir program yazmış. Ayrıca ilk kez bilgisayar ve yazılımın (software) tanımını yapmış. Müzisyen yönünü de unutmamak gerekir. Ta o zamandan bilgisayarla komplex müzik yapılabileceğini öngörmüş. Kanal kaydında sınır tanımayan tüm müzisyenler ruhuna el-fatiha okusunlar lütfen :)

Ve şimdi de tüm anneler için geliyor: Ada 20 yaşında evlenmiş ve 21, 22, 24 yaşlarında olmak üzere toplam 3 çocuk doğurmuş!!! Yani hiç sızlanmayın çocuk yüzünden birşey yapamıyorum diye; yapan yapıyor, neler yapıyor kadınlar ;) alkışlıyorum burda 32,5 yaşına gelmiş ve hala ödev yetiştirmeye çalışan bir öğrenci-anne olarak. Artık yaş durumundan öğrencilikten emekli edecekler beni, yakındır valla. Şimdi de kaçmak durumundayım, önümüzdeki hafta, ödevler, sınavlar, proposallar, araştırmalar beni bekler :(

Şurada Ada Lovelace günü ile ilgili ayrıntılı bilgi var, burada da çocuklar için hazırlanmış bir Ada videosu var, tavsiye ederim. Bir de yazıyı ve resmi aldığım kaynak blog var, feminist felsefecilerin ortak blogu --Rengahenk listemize eklenmiş bulunuyor: Feminist Philosophers.

Herkese güneşli Pazartesiler dilerim! HGI Monday diyenler, güneşe ve Adaya baksınlar :)

10 comments:

füsfüs said...

way be ne kadınmış, arka arkaya 3 bebek ve yaptığı onca şey, hakkaten şaşırtıcı. bak bugün de bunu öğrendim sayende, teşekkürler:)

yesil_anne said...

Çok etkilendim, çok.. Teşekkürler .Evren. Sevgiler.

Banu said...

Ben de hâlâ çocuk yapsam mı yapmasam mı diye bin dereden su getiriyorum. 200 yıl önce yaşamk varmış! :)

Lerna said...

selam evren.
doktorami teslim etmeme 2 haftadan az kaldigi su gunlerde okudum yazini. 2 cocuk annesi ve 30 yasinda biri olarak 1 ay sonra 24. sinifi bitiricem. mutluyum.
ada'yla ilgili beni dusunduren su oldu. O zamanin "anneligi" bu zamaninkinden cok farkliydi. Hem ideoloji ve ideal anlaminda, hem de pratikler anlaminda. Ne "attachment parenting" (ve de annenin cocuguyla gecirdigi zamaninin quantity'sinin cocugun gelisiminde "cok" buyuk bir etken oldugunu "kanitlamis" okul) ne de bebek bakicisi kitligi vardi. Ada'nin resminden de anlayacagimiz uzere buyuk ihtimalle kendisi hic yemek yampamis oldugu gibi cocuklarina da aslen kendi bakmadi.
Elimde olsa ben de Ada gibi bir hayat isterdim. Ve mumkun olsa 5 cocuk da yapmak isterdim. Ama ne icimdeki "sucluluk duygusu" (bugun ne yaptim kizlarla, neden surekli bagiriyorum buyuge? vs.) ve maddi durum buna engel.

Bir sey daha soyleyip, tezin sonuc bolumunu yazmaya devam ediyorum:
"Feminist Mothering"
ve "Mama, PhD" kitaplarini okudun mu?
I love this newly emerging literature!

Evren said...

Füsfüs,
Çok teşekkürler, biraz da aşağıda Lerna'nın yazdığı yorumdan olsa gerek, yani hala bir savunmamız var ;)

Yeşilanne,
Rica ederim. Sana da sevgiler...

Banu,
Yaa, sen düşün daha ;)

Evren said...

Lerna,
Doğru diyorsun. Senin adına çok mutluyum bu arada ve çok da takdir ediyorum. 2 çocukla bunu yapmış olduğun için ayriyeten saygilarimi da sunuyorum. Dediğin doğru tabii. Biz o dönemde yaşasaydık, ooo kopmuştuk valla;) Şaka bir yana o araştırmalar, okullar, yaratılan aşırı hassasiyet halleri, akabinde duyulan "suçluluk duygusu",... Bazen ben ne yapıyorum, bırakıp çocuğumun yanında olmalıyım diye içim içimi kemiriyor!!! Ama öte yandan yanında çok fazla bulununca da başka türlü bir daralma geliyor. Çok zor valla! Mama, PhD'yi şu ara okuyorum, çok sağol, sayende haberdar oldum. Feminist Mothering'i de duymamıştım, hemen onu da listeme ekliyorum. Teşekkürler! Bu emerging literature konusunu da hiç sorma, ben de çalışmak istedim ama bölümden bin tane itiraz geldi, vazgeçtim :( Neyse ama sonunda çalışabileceğim istediğim gibi bir alan buldum :)))
Sana çok kolay gelsin, kızları öp benim için :P

saricizmeli said...

Mama, PhD yi ben de okuyayım. Ben de hem çalışan bir anne hem de alan dışı doktora yapan biriyim:))

İlk nesne tabanlı programlama dili de adını Ada'dan alır.

Bizlere sanatçı dediğin için de çok teşekkürler:))

Yaşasın kendini önemseyen geliştiren kadınlar;)

Ankara'dan sevgiler...

Bu arada hacettepe bilgisayar mühendisliği bölümünün, çok güzel türkçe karşılıklara katkısı bolcadır. Bilgisayar, yazılım (software yerine), donanım, bellek ...

Evren said...

Saricizmeli,

Mama PhD'yi okumani tavsiye ederim. Eminim kendinden cok sey bulacaksindir. Hatta dur ben sana getireyim gelirken :)

Bu arada yazilim onerisi icin de sagol ;) Normalde bakip Turkcesini kullanmaya calisiyorum ama bu sefer felaket bir haftaya rast geldi, resmen sifir vakit :( Hos, bunun Turkcesini de biliyordum ya, kafa kalmamis hakikaten. Neyse ki sen varmissin :) Yasasin, kadin arkadaslarini onemseyen, gelismelerine katkida bulunan kadinlar ;)

saricizmeli said...

Ne zaman geliyorsun:))

sirâr said...

Evrencim harikasın.Oğlunu 2. yaş gününde askere gidiyormuşçasına izleyen ve artık ben de büyümeliyim diyen ve 2 gün sonra 24. yaşının son gününü yaşayacak olan bir anne sana teşekkür eder.Ales'e girip alanım dışında bir alanda çalışmak, ygs'ye girip psikoloji okuyup psikolog olmak,işe başlayıp idealist ve fiziğin ne harika bir bilim olduğunu anlatan bir öğretmen olup 3 kuruşa talim etmek düşünceleri arasında dolanırken ilaç gibi geldi yazdıkların!..iyi ki varsın/ız!