February 10, 2011

Hayatımız - Kış Fasikülü


Okul hayatımız: Benim okul hayatım şu aralar çok renkli. Çocuk kütüphaneciliği hayallerim malesef suya düştü, çünkü doktora düzeyinde çalışacak ne kaynak var ne de hoca. Ama çok içime sinen başka bir konu var şu anda çalıştığım, minor yaptığım alandan geliyor: Sustainable Interaction Design. Şu ara bu alan üzerine ve etnografi üzerine okuyorum. Bir de beni çok heyecanlandıran, çok önemli gördüğüm, sevdiğim, inandığım bir araştırma projesi var ama bir şey söyleyemiyorum çünkü henüz onay aşamasındayım.

Yavru'nun okul hayatı ise 1-2 haftadır iyi gitmiyordu ama bu hafta başından beri pek mutlu bir şekilde gitmeye başladı yeniden. Sanırım annem dönünce biraz bocaladı o da.

Spor hayatımız: Karlar düşe düşe bitmedi burda. Hava sıfırın altında tam bulutlu -10'larda seyrediyor. Hal böyle olunca, bisikletle beraber yatay olarak buz pateni yapmayı gözüm yemediği için spor salonundaki ücretsiz grup egzersizlerine katılmaya karar verdim. Ortamdaki en yaşlı kadın olsam da 20'liklere taş çıkartıyorum step'te. Evet step'te! N'apalım karizmatik aktiviteleri benim gibi öğrenci-annelerin gidebileceği saate koymamışlar, kala kala step kaldı bize :)

Yavru'nun spor hayatı ise uyumadığı her an devam ediyor. Her türlü zıplama, koşma, yuvarlanma, tırmanma aktiviteleri gün boyu aralıksız olarak sürüyor. Aslında ona ayak uydurmaya çalışınca ayrıca spor yapmaya gerek kalmıyor ama şu ara enine gelişme çağında olduğum için bu konuya daha sistemli yaklaşmaya karar verdim. Bir de ne demişler: Nerde hareket orda mutluluk! Hayır, malesef wii saylanmıyor :P

Yeme-içme dünyası: Yeni bir gelişme olarak, çiğ sebzeleri aldık gündemimize. 4 yıldır gittiğimiz davetlerde (son iki yıldır rüyalarımızda katılabiliyorduk ancak :) hep çiğ brokoli-karnabahar-kereviz sapları görüyorduk ve "ıııy!" diye bir efektle  kaçıyorduk  yaklaşıyorduk   ortama ama sonunda biz de başladık yemeye (ıııy dediğinizi duymamış olayım). Her şeyi çocuğumuz için yapıyoruz bir kere :P YavruSu daha çok seviyor bu şekilde. Neyse, çiğ olarak tükettiğimiz sebzeler: brokoli, karnabahar, fasulye, bezelye, havuç, lahana, ıspanak. Öğlen okula getirdiğimiz sandviçlerin içine koyuyoruz ya da akşam salata olarak yiyoruz, fena olmuyor. Yok valla yemek yapmaktan kaçmıyoruz, gerçekten :)

Kuzu Su'nun içme dünyasındaki sütlerin kaynağı değişti şu ara; artık yalnızca ineklerden geliyor. Yavrunun emme sevdası tam olarak sona ermemiş olsa da annenin emzirme sevdası bir süredir son demlerindeydi, hatta haşlama moda geçmişti. Karşılıklı olarak fazla acı çekmeden bitirdik bu süreci. Bir iki sordu ama sonra ikna oldu, sanırım artık o da farkındaydı sonuna geldiğimizin. Neyse iyi kötü 2 yılı aşkın bir süre boyunca güzel vakitlerimiz oldu birlikte ama anladım ki fiziksel bağdan sonrası daha zormuş. Emerken rahattı, şimdi farklı bir paylaşım boyutu başladı. Daha derin izleri olacak yeni bir dönem... Nı nı nı nı (gerilim müziği çalıyor). İlerde falan çocukluğunu anlattırırlarsa şuradaki gibi pozitif anıları olsun. Gerçi tatlı olarak sadece hazır puding yapabilen bir anneannesi ve yemek konusunda öğrenciden hallice bir annesi olunca, mantı kapatmaca tatlı bir hayal gibi duruyor :P  Ama sizin böyle bir imkanınız olursa, mutlaka şuradaki modellere bakın, ben bayıldım :)

Uyku dünyası: Yavru'nun gündüz uykularının evdeyken bitmesiyle benim için çok huzurlu bir uyku dönemi başladı. 3 kere oley çekiyoruz: Oley, oley, oley! Böylesi hepimiz için de daha iyi oldu aslında. YavruSu gündüz uykusu aldığı zaman toplamda 11 saat uyuyordu (9,5+1,5). Şimdi bir seferde 12-13 saat uyuyor ve de öğlen 1 saat, akşam 1 saat onu yatırmak için uğraşmıyoruz. Bütün gün yorulunca sızma usulüyle uykuya geçiyor. 7:30-8:30 arası yatıp 8:30'da kalkıyor. Aslında farkettik ki, kaçta yatarsa yatsın 8:30'da kalkıyor. Biz de bu durumda gece verimli bir şekilde çalışıp haşatımız çıkmadan uykuya dalabiliyoruz. Kreş günlerinde farklı oluyor tabii. Mecburi gündüz uykusuna yattığı için, gece 10:30-11:00 arası yatıyor. Ama o da iyi oluyor, birlikte vakit geçirebiliyoruz böylece.

Sosyal hayatımız: Bir süredir kuzunun arkadaşlarının doğum günleri ve playdate'lerden ibaret olan sosyal hayatımız, haftasonları farklı arkadaşlarımızla çıktığımız yemeklerle biraz renklendi. Tamam sadece 1 kez çıktık ama iddialıyız, bu haftasonu da yapacağız. Bahar gelsin kırlara ormanlara da gideceğiz... Bir dere bulup kenarında yürüyüş yapacağız, suya ayaklarımızı sokacağız; bir de bisiklet olacak, mutlaka bisiklete de bineceğiz. Ah ah, bizi bu soğuklar mahvetti. Bu soğuklarda unuttum, omuzlarımı havaya kaldırıp büzüştürmeden yürümeyi... Evden arabaya, arabadan eve giderken, donmayacak kadar hızlı, buzların üzerinde patinaj yapmayacak kadar yavaş yürüme ayarlaması yapmadan da dışarı çıkabileceğini... Bu havalarda öğrendim, 0 dereceye çıktı diye bayram edip çocukla dışarıda 45 dakika geçirilmesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini... Neyse ki iyi durumdayız. Biz dışardayken endişe eden baba kişisine olmuş olan. Birileri babalar daha mı pimpirikli oluyor diye mi sormuştu? Bizimki o gün 911'ı arayacakmış az kalsın :)

Neyse o gün orman şarkısını söyleyerek dolandık epeyce: hani şu Arazi Mafyası Birincilik Ödülünü hakkeden sözlere sahip şarkı vardı ya, biz sözlerini değiştirmiştik, onu söyledik işte... Mekan aynı mekandı, kışlık hali tabii, Hitchcock filmlerinden fırlamış gibi, çiçek böcek de kalmamıştı ortalıkta ama eğlendik yine de.

Politik hayatımız: apolitik bir şekilde süregiderken bu hafta Pınar Selek'in bitirilmek bilmeyen duruşması ile canlandı yeniden. Limonlu Turta öyle güzel bir yazı yazmış ki üzerine söz söylemeye gerek kalmamış, buyrun oradan devam edin: Bir Kadın

Ve fasikülünüzün kış sayısını yazıp bayilerinize vermeyi unutmayın.

8 comments:

Bahar said...

Meme birakma olayi ayri bir fasikulu hakediyor bence. Ayrintilari bekliyoruz. En azindan ben.

evren said...

Burada cig sebze yeme akimina Rohkost deniyor. Bizimki bu akimin en sıkı takipcilerinden biridir. Pismis halinde yüzüne bakmadigi sebzeleri cigken yer.
Ben de bir enine genisleme dönemine girdim. Süt üretimiyle ters orantili gidiyor bence. Biz de yolun sonuna yaklasiyoruz. Üzerinde calsitigin konu ilginc görünüyor, bir ara daha detayli yazsana.
Bir genelleme yapilabilir mi bilmem ama bizim evde de baba daha pimpirikli. Hicbir seyi sallamayan genis anne rolü de bana kaliyor mecburen... Agiz tadiyla bir endiselenememek ne kötü, bir bilsen.

Nilay said...

Orman şarkısının bizdeki versiyonu da şöyle:
Havlumuzu alalım
Suyumuzu açalım
Biz gidelim banyoya hey banyoya
Popomuzu yıkadık
Güzelce kuruladık
Şimdi de giyinelim hey giyinelim :)))

Bir Annenin Paylaşımları said...

Şu çiğ sebze olayına takıldım ben,hadi havuş,lahana,ıspanak tamam da brokoli ve karnıbaharı nasıl yiyorsunuz. ben tarif bekliyorum bu durumda ;)

Selin said...

*yazıda çiğ sebze en fazla takılınan şey olacak ama ben de çiğ sebzeye takıldım:) hele brokoli! amanın, pişmişini bile zeytinyağı+limon ikilisi olmadan yiyemediğim için, hayal edemedim çiğini.
* meme bırakma ile ilgili ayrı bir yazı lazım bence de:)
*enine genişleme donemi de pek hoşmuş. aah ben de o donemdeyim ve nasıl cıkacagım derdindeyim.

Ozgur said...

bak sen yazınca hatırlardım. bu kerevizleri batırdığın bi de güzel sos olurdu. aaa neden buraya gelince yemek aklıma gelmemiş ki. evit denemek gerek...

bu arada hayırlı olsun uykularınız:) mutluluğun anahtarı.

kuzucuğumu öperim kocaman:)

ycurl said...

Ben de ilk kez onume cig karnibahar ve brokoli kondugu zaman sasirmistim ama en vitaminli hali de cig hali. Pisirirken vitamin degerinden kaybediyor.
Hayatinizin kis kismini almayayim hic ozlemedim soguklari sanirim :) Demek bir noktadan sonra bu kadar uzun uyuyabiliyorlar. O gunlerde gelecek diye umutlanmis oldum :)

Evren said...

Bahar,
Yazacagim umarim ama kisaca soyle soyleyeyim uzun bir surec oldu ve kolay olmadi, 2 kere denedim ama basaramadim, sonra surekli konustum anlattim, annenin sutleri azaldi, artik ihtiyaclarini baska yerden karsilayacaksin diye. Bir de cok canim yaniyordu artik, hislerimi de onu cok etkilemeyecek bir sekilde anlatmaya calistim. Anlayis gosterdi ama hala arada yokluyor ve sansini denemeye calisiyor :(

Evren,
Evet bizde de yavru hayrani o akimin, zaten ondan gorup denemeye basladik esas. Ben de daha cok seviyorum bazi sebzeleri o sekilde.
Ya bu enine genisleme olayi sut uretimiyle dogru orantili olur diye dusunuyordum, biraktiktan sonra 2 haftada 3 kilo birden aldim :( Anlamadim gitti...
Konumu yazacagim daha detayli :)
"Agiz tadiyla endiselenememek" lafina cok guldum :D

Nilay,
Sizin orman sarkiniz da cok guzelmis :) Bunlardan bir derleme album yapalim ;)

Gulcin,
Tamam senin icin sayiyorum wii'yi. Ama yalniz senin icin :P
Pinar'in davasi konusunda da evet malesef, anlamak na-mumkun!

Bir Annenin Paylasimlari,
Tarif cok basit: Bir bicakla ya da elinle boluyorsun brokoli ve karnabaharlari sonra yikayip sofraya koyuyorsun, budur, bitti :) Saka bir yana normal salatanin icerisine katip uzerine zeytinyagi limon koyunca guzel oluyor. Ya da yogurda batirip yiyebilirsin. Biz bir de sandviclerin icine koyuyoruz. Guzel sandvicin sirri da bol tahilli ekmegin uzerine yogurt sureceksin, sonra istege bagli olarak peynir, salatalik, brokoli, yesil bezelye, karnabahar, lahana, mantar, vs. gonlunce, gozunu doyuracak kadar koyacaksin ama yogurt surmeyi unutma :)

Selin,
Cok guzel oluyor aslinda. Ama biz asamali olarak gectik. Yani hamur seklinde pisirirken once biraz kitir biraktik, yavas yavas pisme suresini azalttik, en sonunda hic pisirmeden salatalara katmaya basladik. Gayet guzel oluyor. YavruSu da sap kisminin kabuklarini soyduktan sonra salatalik gibi kitir kitir yiyor. Selin hic acele etme, sen emziriyorsun zaten. Ise basladiginda yavas yavas duzene girersin...

Ozgur,
Evet sarimsakli bir sos var. Evet dene tabii, guzel oluyor. Ben en cok cig yesil bezelyeyi seviyorum.
Uyku konusu da kesinlikle anahtar, haklisin, mutlulugun, huzurun, pek cok seyin anahtari. Biz de sizi opuyoruz kocaman :)

ycurl,
Cig sebze de evet oyleymis, en vitaminli hali. Ben de cok sasirmistim ilk basta ama yavas yavas gecince alistim, simdi severek yiyorum.
Uyku konusunda da evet, biz 2 yil bekledik ve huzura kavustuk. Tabii yine 1-2 kez kalkiyor ama su icip hemen uyuyor :)