January 6, 2012

Ha tanuştuk ya!

T.nin yokluğu bloga yaradı. Hiç bu kadar üstüste yazı yazmış mıydım hatırlamıyorum. Burada geçtiğimiz 2 hafta tatildi. İlk haftasında biraz uzaklaşalım şu soğuktan deyip kendimizi güney sahillerine atmıştık. Ve orada gördük ki YavruSu bir canavara dönüşmüş, sosyal canavar.

3 yaşın kerameti mi bilemiyorum ama tatilde, deniz kenarında öyle rahat ettik ki. Kendisi sürekli çocukların peşinden koşturdu. Kovalarını alıp sessizce yanlarına gidip önce paralel oyun oynamaya başladı sonra ne yapıp ettiyse çocuklarla birlikte oyun kurup oynadı. Her yaştan (3.5, 4.5, 5, 7, 9) ve her milliyetten (amerikalı, çinli, fransız, ispanyol) çocukla bir şekilde bağ kurdu. Bize de yan gelip yatmak düştü. Pek sevindik bu duruma. Yalnız diğer aileler ve çocuklar bizim kadar sevindi mi emin değilim.

Bir gün gözüne kestirdiği 4-5 yaş civarındaki bir kızın yanına gitti. Çocuk denizden yeni çıkmış, yorgun, yemeğini yiyordu. Yanına gidip "oynamak ister misin" diye sordu. Çocuk hiç oralı olmadı. Ben de sorumlu ebeveyn edasıyla seslendim, "gel T.Su, rahat bırak çocuğu, yemeğini yesin, sonra oynarsınız" dedim. Ama o gelmedi, "olsun ben burada sessizce beklerim" dedi. Ve oturdu karşısına çocuğun, yemeğini bitirene kadar sabırla bekledi. Yemeğini bitirince de dediği gibi oynadı. Biz şaştık kaldık. Oysa çocuk ne yapsın, genlerinden geliyordu bu canavarlık.

Evet, babaannem çok konuşkan, çok sosyal bir kadındır. Bir gün onu ziyarete köye giderken, babam otobüste kardeşimle bana ne kadar asil bir sülaleden geldiği hakkında atıp tutuyordu. Sizin dedeniz şöyle soylu, böyle asil, vs. vs. diye. Sonra otobüste bir adam babama sordu "kimlerdensin, ne iş yaparsın?" diye. Babam hemen atladı, göğsünü gere gere, "ben Azaklıoğullarından Hacı Emin Bay'ın oğluyum, çocuk doktoruyum" diye. Adam boş boş baktı yüzüne. Bir doktor tanıyordu köyden ama Emin Bay ismini çıkaramamış olacak ki, sordu: "Sen onu bırak da İfaket'in nesi oluyorsun?" diye. Biz kahkahaya boğulurken babam bozulmuş bir şekilde, "oğluyum" dedi sessizce.

Evet, babaannem 'asil' bir soydan gelmiyor ama herkes tarafından tanınır. Muhtar seçileceği zaman babaanemin fikri sorulur. Sınır davalarında, küskünlerin barıştırılmasında hep ona gelinir. Babaannem yalnızca köyünde de tanınmaz. Gittiği her yerde mutlaka kendisini tanıtır, hoşbeş edecek birilerini bulur.

Anneannem de tam tersidir, tersiydi rahmetli. Zorunda kalmadıkça konuşmayı sevmezdi. Bir gün babaannemin bizi ziyareti sırasında, artık nasıl olduysa anneannemle birlikte Karşıyaka sahilinde dolaşmaya çıkmışlar. Neyse, ikisi yürürlerken sahilde, anneannemin sessizliğinden sıkılan babaannem bir anda ortadan kaybolmuş. Annennem bir de bakmış ki, babaannem yoldan geçen bir kadının beline sarılmış. Kadın da Karşıyaka hanımefendisi, dönmüş, "Pardon han'fendi, tanışıyor muyuz?" demiş kibarca; babaanem de Karadeniz uşağu, yapıştırmış cevabını: "Ha tanuştuk ya!"



22 comments:

Sittirella said...

Hala gülüyorum :D
YavruSu'nun 'sosyal canavar' genlerinin kaynağı belli oldu :D
Arada sırada T'yi konferans neyin göndermek gerekiyor demek ki daha sık yazman için :)
Belki zalimce bu düşüncem ama, haksız da değilim :P

Fatoş said...

Genlerin nereden geldiği belli oldu. Karadeniz uşağu :-)
Sen hep yaz. Harikasın

ycurl said...

Ha ha hic gulecegim yoktu. Babaanne genleri T. Su'da cikmis desene :)) Sen bu tatillerin kiymetini bil bu arada :)

İlk said...

Demek babaanne Karadenizli? Hemsehri sayiliriz yani :)
Yalniz ben bu yaziyi okurken 'guney mi, hangi guney ola ki?' diye meraklandim durdum. Yoksa buralara kadar mi geldiniz? Bir dahaki sefere kisacik da olsa gorusebilsek ne guzel olur.

Evren said...

Sittirella,
Ahaha, çok hoşsun valla :P

Fatoş,
Evet, Karadeniz uşağu :-)

ycurl,
:) Deme yav böyle, tatilde kaldı zaten aklım...

İlk,
Sorma valla, hep aklımdaydınız. Miami'ye gittik. Dayım uzak olduğunu söyledi. Ben de sizi telaşlandırmayayım dedim :( Görüşmeyi çok istiyorum yoksa... Benim baba tarafım Giresun Bulancak'lı. Siz nerdensiniz hemşerim :)

İlk said...

Bu fotograflar da cok guzelmis :) Babaannen de dans mi ediyor orada?
Biz Trabzon Of'luyuz yakin sayiliriz :)

İlk said...

Miami hakkinda yazmayi unuttum :) Dogrudur. bize 5 6 saat uzaklikta Miami. Artik gorusebildigimiz gun cocuklara anlatiriz siz daha el kadar bebeydiniz (Ilgar daha dogmamisti gerci) gorusme hayallerimiz baslayali diye :)

Evren said...

İlk,
Evet yakınız Trabzon'a, Of'lulara :) Babaannem dans etmiyor. Yokuştan iniyor sanırım. 83 yaşında kendisi ama hala dimdik inip çıkıyor. Evet dayım da sizin oralarda 5-6 saat sürer dedi. Umarım bu bebeklik, gerçi artık çocukluk oldu (tulinsu 3 yaşında artık!), neyse bu halleri çok geçmeden görüşmek dileğiyle...

yeliz said...

hayranım karadenizlilere... yurtta aynı odada kaldığım arkadaşlarım hala dostlarım var. çok özel insanlar cidden allah babaannene uzun sağlıklı ömür versin çok güldüm evren gözümde canlandı:)

Deli Anne said...

ahahha! ya Evren aşkolsun çok fenasın ama ya.. olayı bağlayışın harika tamam ama pozlar öldürdü beni..

2 gün önce Gülçinle buluştuk ve yavruSu'yu konuştuk inanır mısın.. İbrahör aklımdan çıkmıyor zaten :)

Deli Anne said...

gene geldim yavruSu'ya bakmaya.. o endam nedir Allah aşkına.. eteğe bakar mısınız:)

Başka Anne said...

özleediiiiiiiiiiiiiiiiim

tomurcuk said...

Bayılıyorum bu genetik geçişlere. Fotoğraflar da harika sanki aynı pozu vermişler.

füsfüs said...

ayy koptumm:))) babaannene bayıldım:) yavrusuya da tabi, o ayakların duruşu nedir öyle bale mi yapıyor yoksa:))

sumeyye said...

çok tatlısınız sız yahu!!

Evren said...

Yeliz,
Cok tesekkurler! Kendisine kalsa hic olmeyecek zaten, oyle seviyor ki yasamayi. 70 yas dolaylarindayken annem Evren'in cocugu en erken 30 sene sonra evlenir, sen de gorursun bu gidisle, cennete gidersin demis. Babaannem masaya eliyle vurmus, kizarak "ne! hepi topu 30 sene daha mi yasiycam" diye :)

Deli Anne,
:) Yaa sizi ben de bir gorseydim... Yavrunun adina tesekkurler!

Baska Anne,
Ben de bu kim diyorum :) Baska Hamile'den sonra tabii ki baska anne :) Biz de ozledik da, nereyesun?

Tomurcuk,
:) Evet, arada 80 yas farkla :) Biri 3, digeri 83 :)

Fusfus,
Yok ya ne balesi :) Taklitci o! Ben bir ara dans atolyesine gidiyordum da (misir-amerikan ortaya karisik) o da beni taklit ediyor :)

Sumeyye,
Cok tesekkurler! Nerelerdesin sen? Cocuk buyudu mu biraz? Nasil gidiyor?

serpil said...

fotoların uyumu süper olmuş :) yavrusunun göbüşüne bayıldım bu arada, tam yemelik ehehe..
sosyal olsun yavrular ve lütfen sen her zaman yaz sevgili evren :)

nil said...

Fotoğraflara da, anılara da, anlatımına da bayıldım bayıldım:)

perinin sectikleri said...

Yazılar, anlatım, her zamanki gibi çok güzel :) Fotoğraflarsa harika :)

Gulcin said...

ozlemisim ama ben Yavrusuyu :)
bir sahneyi hatirlatti bana bu fotograf sen de bilirsin bi gosteriden. Vallaha pek cok dansci duramaz boyle :)) Yok yok kesin bir sahne insani yetisiyor :) Babaneye de bayildim bayildim neseniz daim olsun :)

Bezen Hindistan said...

sosyal olsun, ne guzel. lara maalesef bana cekmis o konuda cok cekingen:( hic iyi birsey degil. hep boyle girisken olsun insallah, cok guzel.

Evren said...

Serpil,
Cok tesekkurler! Gobusu yiyoruz arada :)

Nil,
Cok tesekkurler! :)

Perinin Sectikleri,
Cok tesekkurler! :)

Gulcin,
Hatirliyorum bir sahne ve icinde suzulen bir Gulcin :) Gel de biraz ogret su kiza, yetissin cekirdekten :)

Bezen,
Tesekkurler! Bazen ben de cekingen olmasini istiyorum :) Cok zor oluyor bir yerden goturmek. Ya da alip basini gidiyor uzaklara arkadas bulmaya diye. Odum patliyor valla.