January 11, 2011

Paylaşmak mı, hibe etmek mi?

Çok fazla paylaşım problemi yaşamıyoruz aslında --pek kıymetli 'babası' dışında, ona göz ucuyla bakılması bile yasak ;) Bir de bazen evimize ilk kez gelen bir arkadaşı olduğunda, o ilk seferde ne oluyorsa oluyor. Eskilerle problem yok ama o ilk seferde, normalde yüzüne bile bakmadığı şeyler, arkadaşları isteyince bir anda kıymete biniyor. Kreş diliyle anlatınca biraz daha iyi anlıyor. Şöyle ki; kreşte oyuncak kapanın elinde kalıyor :) Çocuklar seçtiği oyuncaklarla istedikleri kadar oynuyor, diğerleri de sırasını bekliyor; 'sıra' ilkesi hakim. Eğer aynı oyuncaktan iki tane varsa paylaşılıyor. Yoksa paylaş deyip çocuğun elinde bulunan tek bir oyuncağı zorla alıp diğerine vermiyorlar. Zaten o zaman eylemin adı, paylaşmak değil, hibe etmek oluyor :)

Ama gel gör ki, Türkiyeli anne bu sisteme alışmamış olduğu için, bize gelen bir arkadaşı, YavruSu'nun elindeki balonu isteyince, tutup zorla paylaş diyerek elinden alıyor. Bu durumda aslında ne yapmak gerekiyor? Yine kreşten verdikleri bir kitapta okunan taktiği uygulamak. Aslında çok basit! Çocuğu bağırta bağırta elindeki balonu alıp diğer böğüren çocuğa vermek değil; onun yerine, misafir çocuğun bir oyuncağını ortaya çıkarıp ilgisini ona çekmek ve böylece elinde çikolatadan yapılmış gibi tuttuğu balonu, tırnakları avcunu delmeden önce bırakmasını sağlamak ve huzura ermek :) Ya da tırnaklarını düzenli olarak kesmeyi unutmamak :P

6 comments:

Açalya said...

oku bak 2009 senesinde ne yazmışım, paylaşmak lafı bende alerji yapıyor.

http://acalya.blogspot.com/2009/05/paylas-paylas-nereye-kadar.html

Evren said...

Sen iyi yapabiliyorsun, ben bazen kendime hakim olamıyorum ama Su cadısı bana haddimi bildiriyor artık, öyle bir çemkiriyor ki, yer yarıldı zannediyorum, içine giriyorum :P

Hülyanın Tunası said...

evren
değiş-tokuş sistmei bizde uzun zamandır çok işe yarıyor. tuna'ya "elindekini arkadaşına verirse arkadaşın da kendi oyuncağnını vereceğini" hatırlatıyorum. son zamanlarda bu yöntem syaesinde hiç maraz çıkmadı. ama tuna da neva gibi kendi sahasında kaplan kesilebiliyor. o zaman da mşsafşrlerden birinin oyuncağına dalmasını umut ediyorum. o yeni oyuncakla evin en izbe köşesinde habamam oynuyor

yeliz said...

evrencim evet çok güzel bir yöntem ama geçen akşam cansulara inerken unutmuşuz, Arca çocuğun oyuncaklarına daldı cansu çemkirdi arca sindi, 2 arabayı kaptı ve onlarla uyudu. unutmamak lazım oyuncak taşımalı

Anonymous said...

Diger cocugun annesi "cocugunuza soyler misiniz paylassin" derse ne yapilmali?

Herhangi bir mudehalede kucuk aslanimin cikaracagi cingari gozum yemedigi icin ben duymamazliktan geldim; baska oyuncaklarla gonlunu celmeye calistim; ama olmadi tabi. Cocugun annesi de "gel oglum, bu cocuk demek ki paylasmiyor" diye soylenerek gitti; ben de yerin dibine girdim. Sonra da dusunup durdum; ne yapmali bu durumlarda diye.

Tugba

Evren said...

Bu tarz durumlar ic sikintisi yaratiyor hakikaten. Aldiris etmemek lazim sanirim, bu yasta cocuklar paylasmayi bilmek, bilse de o an paylasmak zorunda degil. Hele tanimadigi bir cocukla hic degil. Ama yine de zor tabii, muhtemelen ben de kotu hissederdim. Acalya ve Senem'in gonderdigi linkleri okudun mu Tugba? Onlar biraz daha rahat davranmani saglayabilir belki... Kolay gelsin!