January 12, 2012

Söz

Taktik insanı
Geçen gün sofrada otururken, babası yemek yemeyen yavrusuna, aslında kinaye yaparak "çikolata mı istiyorsun!" dedi. Demek istediği yavrusunun sürekli çikolata istemesi, başka bir şey yemek istememesiydi. "Çikolata seni büyütmez ve çok yersen hasta edebilir" diye de ekledi. Ama tabii ki YavruSu'nun o esnada tek duyduğu, beynindeki tüm merkezleri aynı anda aktive eden ve ağzının sularının akmasını sağlayan o sihirli cümleydi: "çikolata mı istiyorsun?"

T. farkında olmadan bu düşünceyi Inception filmindeki gibi beynine işlemiş, ona bir ışık yakmıştı. Sonra yavrusu, haliyle yemeyi tamamen bıraktı ve "çikolata istiyorum! çikolata istiyorum!" diye nidalar atarak evin içinde dönmeye başladı. T. bu cümlesinin neye sebebiyet verdiğini anladığı zaman artık çok geç olduğunu da idrak etmişti. Geri adım atarak "tamam" dedi, bari bir faydası olsun, "ancak yemeğini bitirirsen sana çikolata vereceğim." Bu sözün üzerine, yarım saattir uğraşıp da bitiremediği yemeğini, yarım dakika içerisinde, lokmaları üçer beşer ağzına tıkma usulüyle bitirdi YavruSu. Sonra ben bir tane çikolata verdim. Hızlıca attı ağzına ve mutlu mesut düştü oyun yoluna. Ama aradan daha 2 dakika geçmeden yine geldi. Babasına doğru gitti ve "çikolatayı bana sen vermedin, annem verdi, sen verecektin, sen anne değilsin, böüüü" diye ağlamaya başladı, sevgili taktik insanı.

Susturma Sanatı
Yine bir gün YavruSu babasına sordu yemek sonrası: Babacım, Kayu izleyebilir miyiz?
Hemen ben atladım, ana-muhalif: İzlemeseniz! Ben hiç sevmiyorum şu Kayu'yu...
Bunun üzerine hışımla arkasına dönüp ters bakışlarını bana doğru yönlendiren KartalSu, geciktirmedi tabii cevabını: Sen izlemiyceksin ki, ben izliycem!
Ana-muhalif: ......

Kıssadan hisse
Bir cadı Su'yla aynı evde yaşıyorsanız, ağzınızdan çıkan sözü kulağınız duyduğunda çok geç olabilir!



37 comments:

Elif said...

İşine gelen kelimeleri cımbızla seçiyorlar zaten.Uyanık cüceler :))

firarperest said...

Yüzümde bir tebessümle okudum yine. Susturma sanatını çok iyi beceriyor çocuklar.
Can bir sabah uykumun arasında ikiz kardeş istediğini söylemişti. Ben de uyumaya devam etmek için babasına şutlamıştım. "Ama anneee, babam doğuramaz ki, sen doğurabilirsin!" demişti :)

Sevgiler.

Berceste said...

Bu kadar mi ayni sahneler yasanir!

KAKULENİN BEBEKLERİ said...

merhaba önce videonuzu bulduk bayıldık hem abimiz hem kardeşimiz sonra baktık birde günlüğümüz varmış ne güzel kardeş olalım dedik bu yazınızdan baslayarak el ele tutuşmakta son buldu bu gecelik okumamız ama ninni her akşam biri sağ bacağımda diğeri sol sallana sallana sırıta sırıta dinliyoruz.. bir defa çok keyifli bayıldık ellerine ağzına sağlık yavrusuya bayıldık yazılar inanılmaz doğal eee daha ne olsun. biz çok memnun olduk sizi tanımaktan sevgiler.

Sittirella said...

Hazırcevap olacak, daha lafını bitirmeden tak! diye kapağı takacak gibime geliyor bu minnak :)

Cigdem said...

Yavruzekakupu masallah:). Yav bu kayu'nun olayini ben de cozebilmis degilim, bizim evde de var bir seveni, ilk izlediginde kayu kayu diye ipnotize oldu, korktum kapattim.

hindiba said...

Sanki bizim evin diyaloglarini yazmissin. "Cikolata insani hasta eder"i o kadar cok söylüyoruz ki (yani evet , o kadar cok yemek istiyor) büyüdügünde, bi agiz tadiyla cikolata yiyemeyecek diye korkuyorum. Agzimdan ciktiginda cok gec oldugunu farkettigim seylerden biri de. yapmasini istedigim bir seyi soru formunda iletmek. "Ekmegini bitir" yerine "Ekmegini bitirir misin?", yanit tabii ki otomatik "Hayir" :)

Deli Anne said...

Hii, bakışlarından hinlik akıyor baksanıza :) Ben konuyu özetliyorum: anasına bak kızını al:)

Deniz said...

Bazen T'ler neden sözün nereye gideceğini tahmin edemez! diye düşünüyorum:))

senem said...

Üzmeyin yavrumu, verin çikolatasını :))

Ağızadan çıkan sözler bazen hiç beklenmedik yerelere gidebilyor gerçekten. Bu sağlıklı/sağlıksız yiyecek telkininden bir bizimki hiç etkilenmiyor. Okulda sadece pirinç pilavı yiyormuş, bulgur olunca ağzına sürmüyormuş. Öğretmeni de okula pirinç pilavının aslında çok da sağlıklı olmadığını anlatmış bir öğlen yemeği esnasında. Şimdi en yakın arkadaşı Ozan sağlıksız diye evde pirinç pilavı yememeye başlamış. :) Bizimki ise hala eve dönüş yolunda üstüne basa basa pirinç pilavı siparişi veriyor..

Öperim Yavrusu'mun güzel yanaklarından...

yagizlahayat said...

Oyy bu Yavrusu çok fena. Geçenlerde oğluma da büyükbabası büsküvi vermiş. Henüz hiçbirşeyi saklayamadığından eve gelince söyledi hemen. Bende büsküvi zararlı, büyükbabaya kızalım dedim gülerek. O da "Hayır zararlı değil, o çok tatlı. Büyükbabama kızma" diye büzüldü dudaklar. Artık büyükbabasına kıyamadığından mı yoksa kızarsak bir daha vermez korkusundan mı üzüldü bilemedim :-)

Bezen Hindistan said...

yerim ben onu:) bunlardaki bu hazircevaplilik korkutuyor beni valla ergenliklerini dusununce. cok calismamiz gerekecek cok:))

Gulcin said...

kapti mi ikinci cikolatayi? :)
isiniz is evren :)

Evren said...

Aynen oyle, cok uyaniklar valla :)

Evren said...

Hahaha, cok guldum :) Herseyi biliyor bunlar, cin gibiler valla.

Evren said...

:)) Yandik valla Dilek :))

Evren said...

Kakulenin Bebekleri,
Cok tesekkurler guzel sozleriniz icin! Ben de sizi tanidigima cok memnun oldum :)

Evren said...

Sorma Sittirella, simdiden zorlaniyoruz buna laf yetistiricez diye, isimiz is valla :)

Evren said...

Yavruzekakapu nedir Cigdem, merak ettim :) Kayu icin de iyi yapmissin hemen kapatmakla, resmen bagimlilik yapiyor. Dun gece yine Kayu acalim dedi, ben de acmayalim lutfen, ben pek tasvip etmiyorum dedim, bizimki de "Kayu plastik mi?" diye sordu :) Plastiklere karsi savasimi biliyor, onu da o kategoride zannetti. Sonra dusundum, hakikaten bir plastiklik var, bir yapaylik. Ama anlayamiyorum neden bu kadar cok seviyor. Aslinda sanirim kendileriyle ozdeslestiriyorlar, Kayu her seye itiraz ediyor, fakat sonunda tatliya baglaniyor her sey; ama bana bu baglanma asamasi cok yapay geliyor. Itiraz donemi normal aslinda. Fakat Kayu'nun itirazlari cok aglak. O beni rahatsiz ediyor. Istemiyorsan tak diye soyle kardesim, ne oyle whine whine, nereye kadar :P Bizimki banyoya kosarak giderdi, hala da cok sever, fakat bu Kayu'nun banyo bolumunden sonra ayni onun gibi aglak aglak itiraz etmeye basladi, girdikten sonra cikmiyor o ayri ama giris asamasi cok zorlasti. Biz Kayu'nun annesi babasi degiliz ki onlar gibi sirin sirin cozelim durumu. Isimiz gucumuz var yav :P

Bir de bir arastirma okudum, cocuklar cizgi film izlerlerken oradaki davranislari sonucundan bagimsiz olarak degerlendiriyorlarmis. Yani her gordugu olumsuz davranis beynine kaydediliyor. Sonuctaki 2 dakikalik cozumle cok fazla bagdastiramiyorlarmis. Bizim gibi olayi bir butun olarak degerlendiremiyorlarmis. O yuzden izlerken yaninda olmak, bu tarz cizgi filmleri pek seyrettirmemekte fayda var. Neyse kolay gelsin size, sevgiler :)

Evren said...

Aha, evet o soru handikapina biz de dusuyoruz. Bak iyi hatirlattin, sonuclari dusunup konusalim :) Bazen ben de dusunuyorum, buyudugunde nasil iliski kuracak bu yiyeceklerle diye. Universiteye gidince cok sagliksiz beslenmeye baslamistim ve bir sene icerisinde 6 kg almistim. Sanirim ilk sene eve girmeyen gidalara karsi bir ilgi oluyor. Sonra yavas yavas azaldi gerci ama o ilk sene, yalniz gidalar konusunda degil tabii, yasak olan her seyi doya doya yasamak istemistim :) Isimiz is valla, bu konu uzerine biraz daha calisalim.

Evren said...

:)) Akiyor di mi hinlik, cok fena valla. Anasina bak kizini alma da olabilir :P

Evren said...

Deniz aynen ya, bu kadar olmaz yani. Gecen gun krese birakirken, bizimki dedi ki "ben okula ilk gittigimde biraz uzgun oluyorum ama sonra mutlu oluyorum." Bizim T de bunu kizgin olarak hatirladi, aksam sorup duruyor, sen kizgin mi oluyorsun diye. Ya dedim cocuga inception yapiyorsun bu fikirleri, sonra oyle davranmaya basliyor!! Deyince de bozuluyor. Isimiz is valla bu T'lerle :))

Evren said...

Verdik verdik :) Vay be Ozan bunu basarmis ha, bizimki de hic etkilenmiyor. 1 cikolata versek, 2.yi istiyor, onu da yedikten sonra basliyor seker seker diye, sonra o bitince sakiz atagina geciyor. Yani elimizi verip kolumuzu kaptirabiliyoruz. O yuzden ben yeni bir taktik gelistirdim, hemen daha o istemeden bir meyve veriyorum, boylece seker ihtiyacini karsiladigi icin cani daha fazla tatli istemiyor. Tabii her zaman basarili olan bir yontem degil ama ben de istek ataklari karsisinda karsi atak yontemlerine ihtiyac duyuyorum. Cunku su anda saglikli/sagliksiz hic tinmiyor. Isimiz is valla :)

Evren said...

Oy kiyamam ben ona, kizmayin buyukbabasina. Olur oyle arada :-)

Evren said...

Bezen, hic sorma! Gercekten cok calismamiz gerekecek! Kolay gelsin bize :)

Evren said...

Kapti tabii keratta keratta :) Valla is, yandik ;)

nil said...

Sevgili taktik insanı,KartalSu hallerine güldüm güldüm güldüm :)) kıssadan hisse ise başucu sözlerinden olmalı, sabah kalkınca bak aksam yatarken of yine unuttum de sabah yine bak sonuçta sevgili taktik insanları bir yolunu illa bulur :)

Anonymous said...

size plain cikolatayi oneririm. berceste'nin cikolata ile ilgili yazisini okuduktan sonra, daha saglikli oldugu icin organik ve fair trade cikolata aldim gecen gun. niyetim cok masumane olmasina ragmen-sadece yiyecekse sagliklisini yesin istedim- cocuk cikolatadan sogudu :)))

Evren said...

Bizde tam tersi, zaten organik alıyoruz her şeyi, çikolata da öyle. Ve %70 kakoulu acı çikolata ama bana mısın demiyor. Nutella alalım dedik bir kere, yine gitt o acı çikolatayı yedi. Şahsen ben yiyemiyorum. Sizin için sevindim! Neyse biz de o atağa geçmeden meyve atağına başlıyoruz :P Genellikle işe yarıyor. Ya da eve almıyoruz böyle şeyleri, haftada bir markete gittiğimiz zaman izin veriyoruz bir tane yemesine. Şimdi bir şekilde ayarlıyoruz da gelecekte ne yapacağız bilemiyorum. Kendisi alabilmeye başladığında neler olacak bakalım :)

Evren said...

Nil :)) Buluyor bunlar bir yolunu, doğru söylüyorsun! Sevgiler :)

Anonymous said...

:))) o vakit kendisi iflah olmaz bir cikolatasever olacak. dediginiz gibi ben bile yiyemedim sekersiz cikolatayi. ama belki de o sirinlik o tat cikolatadan geliyordur o minik suratina. sevgiler

Berceste said...

Isimsiz(keske isminizle hitap edebilseydim!), zararin neresinden donulse kardir :) Eh boylesi de fena olmamis :P Sutlusu de var o cikolatalarin, belki onu sever ama bizimki digerinin tadini hic bilmedigi icin organik ve bitter olana bayiliyor :) Onu da cok az miktarda yiyor. Minik bir parca. Ama T.Su ile ayni sahneler bizde de yasanmiyor degil. Bazen hem benden, hem de anneanneden birbirimizden habersiz isteyebiliyor nolur nolur diyerek, tum sirinligini takinarak. Illa birbirimize soruyoruz, verdin mi, vermedin mi diye. Ona gore bir pundunu buluyoruz ama bu simdilik... Sonrasinda yutmayacagindan eminim! Gene de hani su yemek yarismalarindaki gibi, damak tadi bu sekilde olusunca, cok sekerliler, cok tuzlular guzel gelmiyor. Baklava yedigini bilmem mesela bizimkinin. Bir catal alsa, digerini istemiyor.

bekar anne said...

fotoya bayıldım bayıldımmmm :)))

Evren said...

Berceste,
Bizimki cikolatali pasta yiyememisti dogumgununde. Ben de onun yediklerini yiyemiyorum. Dedigin gibi alistirma meselesi. Bu seker meselesine dikkat ediyoruz artik ama aile buyukleriyle ayni sinirlar icerisinde yasamaya baslayinca ne olacak bilemiyorum. Babam meyveci, hic tatli yemez ama annem cok fena; hayatta meyve yemez; varsa yoksa cikolata. Senin o seker yazisinin linkini buraya yazabilir misin rica etsem. Anneme gondereyim de hic degilse bizimkini kurtaralim.

Evren said...

Tesekkurler! :)

banushka said...

off yavrum su; yemek istiyorum seni :)
Bu arada bu damak tadına doğuştan farklı geliştirme, şekere alıştırmama meselesi benim elimde patladı gibi hissediyorum. 2 yaşına kadar hiç şeker vermedim, çikolatanın tadını bilmez derken bağımsızlaştıkça oldu başıma bir karbonhidrat canavarı... hiç kimseyi ikna edemeyeceğine inanırsa, çikolataya ulaşamıyorsa, bal kavanozunu kaçırıp kapı arkasında kaşıklıyor :P Hala rafine şeker kullanmıyorum, çikolatayı organik bitter veriyorum. Ama artık daha çok niye yemememiz gerektiğinin gerekçelerini anlatabilmek üzerine çalışıyorum. İkna edici olabileceğimi ummaktan başka bir şey de gelmiyor elimden...

Evren said...

Banu deme ya! Belki doyar gina gelir bir sure sonra. Ben de ilk kez universiteye gittigimde abur cubura doyamamistim. Bagimsizlasma olayi zor hakikaten. Gerekcelerini de anlatmayi basarabilirsen bizimle paylasir misin? Ihtiyacimiz olacak. Bu arada sana ozel bir tesekkur edeyim. Sapkasini cok severek takiyor. Burada herkes bayiliyor, bana soruyor nereden aldiniz diye. Diyorum arkadasimin annesinin el emegi. Bu arada annenin sitesinin yeni linkini gonderecektin, buradan hatirlatmis olayim. Cok sevgiler size, annene de yerimize tesekkur eder misin? Hatta yeni linkini gonderirsen yaziya ekleyebilir miyim?