Sosyal paylaşım sitelerinde bu yaza damgasını vuran güncelleme sıcaklar ile ilgili olanlardı şüphesiz: "Of ne kadar sıcak! Eridik ya! Sıcaktan hiçbir şey yapamıyorum! Dün gece de uyumadı, n'apsın çocuk o kadar sıcaktı ki!" ve böyle gitti yaz boyu... Şimdi de daha Ekim ayının başında soğuk güncellemeleri gelmeye başladı, kış(!) gelmiş. Keşke bu kadarla kalsaydı bu problem. Bu yaz dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce insan öldü sıcaklar yüzünden, ondan çok daha fazlası da kanserden... üstelik tekno-endüstriyel medeniyetimizin başımıza açtığı işlerden yalnızca bazıları bunlar.
Bireysel kurtuluş yok malesef, hiçbir zaman olmadı da. Ama bu sefer kaçış da yok!
Milyarlar bayılıp satın aldığımız bilmem kaç model arabamız ya da sitemizin güvenlik görevlisi bizi kurtaramayacak bundan! Evimizi kimyasallardan arındırmak da. Ben nefes almayı keseceğim derseniz o ayrı. Biliyorum biraz sert oldu bu sözler ama durum gerçekten çok ciddi bu sefer. Atmosfer çok büyük bir tehlike içinde!
"Sera gazları içerisinde sadece karbon dioksiti dikkate aldığımızda, 1990 yılındaki yaklaşık 350 ppm konsantrasyon seviyesi, 2008 itibariyle yaklaşık 380 ppm’e ulaştı.[6] Daha yüksek konsantrasyon seviyeleri, daha şiddetli salım indirim hedeflerini zorunlu kılar. Nasıl ki tabanındaki bir delik nedeniyle içindeki sıvıyı sürekli sızdıran bir su tankını, ağzına kadar doluyken boşaltmak, yarı yarıya doluyken olduğundan daha fazla zaman alıyorsa, yerkürenin çok yüksek sera gazı seviyeleriyle kirlenmiş bir atmosferi bu gazlardan yeterince arındırması da benzer bir güçlük içeriyor.
Eğer insanlık, üzerinde medeniyetin geliştiği ve yeryüzündeki yaşamın uyum gösterdiği gezegene benzer bir gezegeni muhafaza etmek istiyor ise, paleoiklim verileri ve süregiden iklim değişimi CO2’nin mevcut 385 ppm seviyesinden 350 ppm’e ve muhtemelen daha da düşük bir seviyeye geri çekilmesi gerektiğine işaret etmektedir... 350 ppm CO2 hedefi, karbon tutmadığımız tüm kömür kullanımına son vererek ve karbon tutan tarım ve ormanlaştırma pratiklerine başvurularak yakalanabilir." -Ali Kerem Saysel
İşte bu duruma dikkat çekmek için bu Pazar günü (10.10.2010) 188 ülkede 6846 eylem yapılacak. Siz de size en yakın eylem yerini bulmak için 350.org sitesine başvurabilirsiniz.
Türkiye'deki eylemlerden bazıları:
- İstanbul'da 15:00'da Küresel Eylem Grubunun düzenlediği 350 Hemen Şimdi eylemi Galatasaray Lisesi önünden başlayıp Taksim'e kadar müzikli eğlenceli bir yürüyüşün ardından Taksim Gezi Parkında saat 16:00'da şenlik, sergi ve konuşmalarla devam edecek. Detaylar için buraya bir tık.
- İzmir'de 15:00'da İzmir Delileri tarafından düzenlenen 350 Hemen Şimdi "Don Kal" ve "Ağır Çekim" eylemceleri Alsancak Sevinç pastanesinin önünde başlayacak, ağır çekimde yürüyüş yapıp, 350 saniye boyunca donup kalarak iklim değişikliği konusuna dikkat çekilecek. Not: Renkli şemsiyelerinizi yanınızda götürmeyi unutmayın. Ayrıntılar için buraya bir tık.
- Ayrıca 10 kent 350 grubu tarafından düzenlenecek olan bisiklet eylemi olacak. Ankara, Yalova, Eskişehir, Antalya, Bursa, İzmir, Adana, Trabzon ve Edirne'de (1 kent daha aranıyor eyleme destek vermek için duyurulur) bisikletlerinize binip bu eyleme destek verebilirsiniz. "Bizler bisiklet yolunu açıyoruz, politikacılar iklim için çözümün yolunu siz açın" diyen grubun Ankara'daki buluşma noktası Gençlik Parkı, zamanı 10:10. Ayrıntılar için buraya bir tık.
Ve son olarak geçen seneki eylemlerden derlenen görüntülerle atmosferdeki CO2 seviyesinin en az 350 ppm olacağı günler diliyorum.
4 comments:
Ah bir bu yazilari onemsesek, bir harekete gecebilsek. Olsun sen, ben, Evren, boyle baslar degil mi?
Berceste, evet evet başlar böyle, bak o gün İstanbul'da binlerce insan buluşmuş :)
Ben de burda şimdi İstanbul'da olmak vardı şarkısını söyleyip durdum...
http://www.bianet.org/bianet/dunya/125342-10-10-10-eyleminde-binler-kuresel-iklim-icin-hukumetleri-uyardi?sms_ss=facebook&at_xt=4cb23553d1e77532%2C0
Hep positive yorumların için sağol. Salak gibi duygusalım 1.5 aydır ve yapılan yorumlara ağlar oldum.Sebebini bilmiyorum.Belki o an arka fondaki müzik belki özlem bilmiyorum.Kendimi iyi hissetmiyorum, öyle ki bugün evde odamı paramparça yapıp sonra annemin okuluna kadar yürüdüm onu dersten çıkardım ve okulun koridorunda bağıra bağıra ağladım.Sana neden yazıyorum onu da bilmiyorum ya neyse sen boşver beni.Belki birgün birlikte gitar çalarız.
Canim, seni cok iyi anliyorum. Yasadiklarin cok normal. Buna sadece bir surec olarak bakmaya calis. Biliyorum cok zor ama inan gececek ve hersey cok guzel olacak :) Ben de senin yaslarindayken tutup saclarimi kesmistim ama ne kesmek! Annem beni oyle gorunce soka girmisti :) Anne olunca anladim ki anneler bizim uzuldugumuzden daha fazla uzuluyormis. Ama sen de haklisin, baska kime kuseceksin, nazin kime gecer ondan baska (http://www.youtube.com/watch?v=quIO06KewWk). Yakininda olup destek olmak, konusmak isterdim... Bu arada farkli bolumleri, alternatifleri arastirdin mi? Universite gezileri ise yarar, mutlaka gitmeye calis, oradaki ogrenciler ve ogretmenlerle bir konus derim. Sonra cifte supriz olmasin, hem yeni ulke, hem yeni bolum. Sana buradan tum pozitif enerjimi yolluyorum, dunya senin icin donsun bu gece ;)
Post a Comment