February 3, 2011

1 dur+1 düşün!

Tutarsız ebeveyn, düzgün bir şekilde soran çocuğunun istediğini yapmayarak çocuğunu ağlattıktan sonra, "ama isteklerini güzel bir şekilde ifade etmelisin" diyerek "lütfen" dedirtip bu lafın üzerine geri adım atma şansı kalmadıktan sonra çocuğunun başta istediği şeyi yapan kişidir. Mantıklı insan, "madem yapacaksın ne diye eziyet ediyorsun çocuğa" diye sorunca da, "hayatın zorluklarını öğretiyorum, biraz isyankar olması ve istediklerini elde etmek için inatlaşması/uğraşması da fena bir şey değil ayrıca" diyerek yağ gibi üste çıkarken vicdanının altında ezilir.

Oysa yapması gereken şey 1 durup + 1 düşünmesidir:
  • yemekten önce meyva yemek
  • banyodan sonra ve her daim çıplak dolaşmak
  • dışarıda geçirilen uzun bir günün sonunda hala dışarıda dolaşmak 
  • gecenin kör karanlığında dışarı çıkıp 'araba kullanmak'
  • "şon, şon" deyip yatmadan önce fazladan 2-3 şarkı daha izlemek/dinlemek 
bunlar 2 yaşındaki çocukların -en azından YavruSu'nun- her daim yapmak isteyebileceği doğal şeylerdir. Bu 2 yaş veletleri, bir şey istediklerinde zaten yapmayı kafalarına koymuşlardır. Sen hayır dediğin anda kıyamet, el mahkum, kopacaktır. Senin 1 durup +1 düşünmen gereken, çıkardığı her türlü arızaya rağmen hayır demeye devam edebilecek misin, durum o derece hayati mi; yoksa hemen pes edip "ama sen de kibar ol" gibi şeyler mi geveleyeceksin? Hayır demen mantıklı mı, keyfi mi? 1 dur + 1 düşün!

8 comments:

Bahar said...

1.si bizde serbest. yesin de ne yerse yesin mantigi.
2.sine cozum gelistiremedim, cozum bulan varsa soylesin.
3.ye cozumumuz var. "5 tane daha" birsey yapmasina izin veriyoruz, sonra kiyamet kopsa da bitiriyoruz, ve kiyametler cok az kopuyor. 5 iyi bir rakam cunku az degil, 10 gibi cok da degil. bu rakam hic degismiyor ama her seferinde soyle bir pazarlik oluyor: 1 kere daha kaydiraktan kayalim eve gidiyoruz - hayir 10, -hayri 10 olmaz, 5 olsun mu - evet 5. sonra her seferinde sayilip bak 5 olunca gidiyoruz, tamam dedirttirilip, 5 oldugunda miziklansa bile gidiyoruz. miziklanma 30 saniye falan suruyor.
4 numarali dert bizde henuz yok insallah olmaz.
5 nolu derte de 3'e verdigim 5 kere kuralini oneriyorum.
sevgiler.

Ozgur said...

eskiden elanın da dediği gibi: ebet...

Umut said...

Hah, bu tutarsız ebeveyn bana ne tanıdık geldi. Hatta bir gün evet dediğine öbür gün hayır da der. Çocuk şöyle bir afallar.
Hayır dediğinde bunun değişmemesi çok önemli. Biz de bazen bu durumlara düşüyoruz işte naparsın.

KARA KUZUCUĞUN ANNESİ said...

Ben çocuklara fazla kural koymaya karşıyım.( Ama kendi evimde tabi.Bşak birinin evinde mutlaka uyacağı kurallar olamlı. Çocuklarıyla ilgisiz annelere çok kızıyorum.Çünkü...)
Bir daha mı çocuk olacaklar. Biraz şımartılmakta hakları. Karakuzum şu an 6 yaşında ne zaman büyüdü anlayamadım.Zaman su gibi akıp geçiyo gerçekten. Ama yavru Su 'nun isteklerini yapmak zormuş bu arada...Pes etme bence.

Evren said...

Bahar,
Ne güzel öneriler bunlar. Sağolasın. Aslında bu 5 kuralına benzer bir şey bazen biz de uyguluyoruz ve aynen dediğin gibi 30 saniye falan mızıklanıp bitiyor. Ama ben çoğu zaman unutup bodozlama hayır diye giriyorum, o zaman kıyamet kopuyor. Bu konuda daha dikkatli olacağım. Bir de çocuğa kendini hazırlaması için önceden anlatmak çok önemli cidden. Büyük olaylarda aklıma geliyor da, gündelik hayat telaşında unutabiliyorum. Neyse çok iyi oldu yazman, sağolasın!

Ozgur,
Ebet çok sevimliymiş :)

Umut,
Evet ya, oluyor böyle arada... Hayat :)

Kara Kuzucuğun Annesi,
Evet ben de karşıyım aslında ama tam yemek öncesinde meyva diye tutturunca bir afallıyorum :) Ya da diğer yazdığım durumlarda... Neyse bir orta yol bulacağız herhalde, umutluyum :) Ve de desteğin için sağolasın! Sevgiler :)

sirâr said...

Iraz, seminerde, en ufak bir evet ihtimali bile varsa hayır demeyin demişti. Ama bilinç, pratiğe yansımıyor her zaman :( Ben kimi zaman tutarsızlaşıyorum yazık ki..

Banu Özçelik said...

pek haklısın söylediklerinde, önce hayır deyip sonra çark edesin gelme durumları için pantley'nin 2 önerisi vardı.
1- direkt onun örneğini yazıyorum: dışarı çıkarken kızları 'biz de gelelim' demiş. o 'hayır' demiş. çok ağlamışlar. 'ya aslında neden hayır dedim ki, gelebilirlerdi' diye dertlenmiş. çıkıp 2 dk. sonra dönüp 'o işim bitti ama tekrar çıkacağım, isterseniz şimdi gelin' demiş. anında bu kadar kıvrak düşünülebilir mi bilmem ama ben aklımda tutuyorum.
2- bazen çocuğun sizi ikna etmesine izin verin diyordu. ağlayarak vb değil tabi ama önce hayır dediğiniz bir konuda mantıklı bir açıklamayla ısrar ediyorsa, 'aa evet bak bu konuda haklısın' deyip kabul edin böylece mantıklı olunca esneyebileceğinizi ona saygı duyduğunuzu görsün diyordu. 2 yaşında bu pek olmaz herhalde ama sonrası için işe yarayabilir.
arada da hata yapabiliriz bence ayrıca. o kadar kolay yanmaz devreler diye umuyorum

Evren said...

Sirar,
Evet güzel demiş Iraz ama insan kendi yapmadan öğrenemiyor işte... Babamın dediği bir laf vardır: kendi hatalarından ders almak akıllılıktır, başkalarının hatalarından ders almak daha büyük akıllılıktır diye, ben yalnızca akıllılık etsem kardır diyorum şimdilik :P

Bahar,
Çok güldüm :) Yedirtir bunlar valla her lafı. Bazen diyorum ki çocuk istediği kadar istediği eylemi yapsın, ne bileyim elleri buruşana kadar buzdolabının banyodan çıkmasın, istediği kadar meyva yesin, çıplak dolaşsın ve doyum sağlasın, çünkü doyunca isteği giderek azalır. Diğer türlü cezbedici oluyor sanki. Ama diğer taraftan bazı durumlar bizi ya da kendisini de etkiliyor, o zaman anlatmaya çalışıyorum ama cık :) Dediğin gibi inatçı anne lazım, ben de yapamıyorum. Neyse bu 5 kuralı buzdolabının önünde donmaktan kurtardı onu. Yine kapağı açıp oynuyordu, dedim artık tamam, 5'e kadar sayacağız, ne istiyorsan al, sonra kapatacağız kapağı, 5 dediğim anda mucizevi bir şekilde kaçarak uzaklaştı. Kapağı üzerine kapatacağımı zannetti herhalde, hahaha :)

Banu,
İki öneriyi de çok tuttum çok sağol. Hatta ikinciyi denedim ama dediğin gibi şu aşamada pek işe yaramadı. Uzun vadede kesinlikle lazım olacak ama. Sağolasın!