February 17, 2011

Portakallı Kereviz

Yavruyla öğle yemeği...


 

Sabah fıstık ezmesi ve bala doyamayan açgözlü anne, yavruya sıkılan portakalların kabuklarını yemeyince öğlene kaldı. Ama hiç fena olmadı. Bana portakallı kereviz olmuş oldu :) 

T. ne zamandır söylüyordu, yemeklere zeytinyağını sonradan ekleyelim; zeytinyağı belli bir derecenin üzerinde serbest radikal üretiyor diye... Kızartmalara üzüm çekirdeği veya GDO'suz canola yağı kullanıyorduk ama zeytinyağlı yemeğe, zeytinyağı dışında bir yağ kullanmak yakışık olmazdı. Radikallerin serbest şekilde ortamda dolaşması fikri politik olarak sıcak gelse de sağlık açısından çok da iyi olmadığı konusunda ikna oldum ve yemekleri T.'nin dediği gibi yaptım. Her şeyi çiğden koyup yarım bardak suyla kısık ateşte pişirdim, piştikten sonra da tuz, limon ve zeytinyağı üçlüsünü ekledim. Sonra da portakal kabukları ve ev yapımı yoğurtla birlikte afiyetle yedim. Hiç fark yoktu, deneyin göreceksiniz :) Yalnız ertesi gün yendiğinde daha lezzetli oluyor. Ancak yavruya beğendiremedim. Ama o da çok sevdiği kuskusuyla birlikte aynı yöntemle pişirilmiş taze fasulyeden yedi.   


Not: Görüldüğü üzere yemek sonrası kuzunun kaşıkları hep bana doğru bakıyor. Hala arada, kendisi yedikten sonra illa ben de olaya dahil olup birkaç kaşık daha yedirebilir miyim diye şansımı deniyorum, tabii her seferinde hüsrana uğruyorum. 
Bir diğer ayrıntı da ekmek kutusu. O gün bir dilim ekmek daha kutudan kaçıp kayıplara karıştı... Görenler, duyanlar buraya mesaj bıraksınlar :P

16 comments:

banushka said...

bende çok çok az fındık veya üzüm çekirdeği yağı ile başlarım zeytinyaşlı yapmaya... asıl kullanacağım miktarda zeytinyağını ise sonradan üzerine gezdiririm... ancak ne yaparsam yapayım Mira zeytinyağlı yemeklere pek rağbet etmiyor, eninde sonunda edecektir diye takmıyorum.

Buse said...

Bizim evde kızartmalar hariç her yemeğe kendi bahçemizden gelen saf zeytinyağı kullanılıyor. Dur bakalım yarın ben de sizin yöntemle yapayım yemeği durumu çakmazlarsa öyle devam ederim :) Ama tahminlerim şiddetli bir karşı koyma durumu yaşayacağım yönünde.

Öykü said...

''Radikallerin serbest şekilde ortamda dolaşması fikri politik olarak sıcak gelse de...''

çok güldüm :))

DeryAze said...

eheh ben de " Radikallerin serbest şekilde ortamda dolaşması fikri politik olarak sıcak gelse de" çok güldüm :)))

yasemin said...

evren, zeytinyağını sonradan ekleyerek yapmışsın, peki en başta yani yemeği pişirirken hiç yağ koymuyor musun?

Evren said...

banushka,
O da guzel fikirmis. Ben de hep tatsiz olacak diye korkuyordum ama hic fena olmadi. Bizim YavruSu da fasulye disinda zeytinyagli yemiyor, o da buyuk buyuk sira sira koyacaksin, eliyle alip parmak yemegi gibi yiyor. Ama ilginc bir sekilde cig oldugu zaman yine fasulye, yesil bezelye, brokoli sapi (kabugunu soyup salatalik gibi), havuc, karnabahar yiyor. Bunlari yemek hazirlarken ayak altinda dolasma asamasinda aparatif olarak eline veriyorsun, yemegi beklerken salatalik gibi hatur hutur yiyor. Bir de boyle dene istersen, hem cig sebze daha faydaliymis, pisince vitaminler gidiyormus.

Buse,
Ne guzel kendi bahcenizden zeytinyagi gelmesi :) Sen bir dene bakalim, bence bir fark yok. Bir de zeytinyagi belli bir isinin uzerinde cidden cok zararliymis. Isin sirri bence biraz beklemekte. Yemek bekledigi zaman yagini ve suyunu cekiyor, cok daha lezzetli oluyor.

Oyku,
:))

DeryAze,
:))

yasemin,
Hic koymadim ben herseyi cigden koyup kisik ateste pisirdim. Ama dedigim gibi biraz beklemekte fayda var, cunku yiyecekler suyunu cekince daha lezzetli oluyor.

ycurl said...

Evren,
T.nin kaynagini bilmiyorum ama iyi kalite zeytinyag da bu sorunun olacagini sanmiyorum. Aslinda ben zeytinyaglilari pisirirken cok az uzum cekirdegi yagi ile pisirip sonradan ekliyorum zeytinyagi. Senin dedigin sekilde yapmak daha saglikli aslinda.
Bu arada bir daha kereviz yaptiginda portakal suyunu da ekle pisman olmayacaksin ;)

Deli Anne said...

ycurla katılıyorum içindeyken de çok lezzetli oluyor.. ben bile denemiştim

yalnız ben o kayıp ekmeğe takıldım.. sizin evde fareSu da mı var:)

evren said...

"Radikallerin serbest şekilde ortamda dolaşması fikri politik olarak sıcak gelse de ..."

:D Hah! Günlük gidami aldim, gidebilirim :D

Kerevizi cig yedirmeyi denedin mi?

Gulcin said...

E peki Evrencim, pisirirken hic yag koymayinca yemek tencereye yapismiyor mu?

Bir Izmirli olarak zeytinyagli piririken herseyi cigden tencereye koyuyorum. Sonra hic su koymadan zavalli sebzeleri kisik ateste kaderine terkediyorum. Ama hic yag koymazsam tencerenin dibine yapismaz mi o sebzeler? Yanmazlar mi?

Nasil bir mutfak cahiliyim ben :) Yoksa su mu koyuyorsun yag yerine tamamen karistim :)

YavruSu en guzelini yapiyor ye cigden iste ne ugrasacaksin :)

Yasemin Aktuğ said...

off zeytinyağlı kereviz mi hem de portakallı bayılırım. Yazında gözümü ayıramadaığım yer kerevizin fotosu oldu.:))

Umut said...

Portakalları kerevizin üstüne mi yedin? Ben portakal suyu olarak kerevize sıkıyordum :) Hatta mandalina ile de güzel oluyor. Bu serbest radikaller ilginçmiş. Hemen içeri almalı onları :) Serbest kalırlarsa mazallah ne yapacakları belli olmaz...

Evren said...

ycurl,
Evet, o da mantıklı. Ben yazmayı unutmuşum çok az su koydum. Kaliteli almaya çalışıyoruz ama böyle de fena olmadı. Hatta bence bekleyince hiç fark yoktu. Portakalların suyunu bizim evde genelde Su'cuk içiyor, bize de kabukları kemirmek kalıyor ama bir dahaki sefere öyle de deneyeyim :)

Deli Anne,
Evet deneyeceğim, sen bile denediysen ;) Ve de hay aklınla bin yaşa! Tamam ya fareSu'dur o, ben de korkmuştum, benim mideye mi kaçtı yine diye :P

Evren,
Evet, bak onu hiç denememiştim, bir dahaki sefere çiğ vereceğim. Sanırım, kokusu hoşuna gitmedi, çünkü ağzına bile almadı, çiğ olunca o kadar keskin kokmuyor sebzeler.
Gıdana katkıda bulunduğum için de sevindim :)

Gülçin,
Evet ya, unuttum söylemeyi, yarım bardak da su koydum tabii. Neyse düzelttim şimdi yazıyı. Sayende yemekler yanmaktan kurtuldu :)

Yasemin,
Ben de çok seviyorum kerevizi :) Bak şimdi işkillendim ama ben hep kötü yemek yaparım, estetik sıfır diye düşünürüm, sen fotodan gözümü ayıramadım deyince şaşırdım. Demek ki gerçek bir kereviz seversin, bu halini bile sevdiğine göre :P

Umut,
Ne gezer bende öyle alengirli yemekler :P Ben sabahtan kalan portakal kabuklarının olduğu tabağa koyunca komik geldi halim, kendi kendime güldüm, onu paylaşayım dedim :) Ama önerileriniz doğrultusunda bir kere de içine sıkmayı deneyeceğim. Çok tenk yu :))

yasemin said...

gülçin'in sorması iyi olmuş. benim de aklıma takılmıştı ama bir kere sordum artık demek ki öyle yapılıyor diye gidip deneyecektim :) aslında ben de portakal suyuyla pişiriyorum kerevizi, yalnız. p. suyu koyunca şeker koymaya gerek kalmıyor gayet de lezzetli oluyor :-)

Gulcin said...

Kendimle ne kadar gurur duysam az bugun :) Ben bir yapayim bu yemegi boyle heveslendim :)

Red Riding Hood said...

Oy oyy oyy Evren'im.Zeytinyağı vazgeçilmezlerimiz arasında bizim :) Ege'li olmak diyelim,,kereviz de zeytinyağsız yenmezdi iyi etmişsin.Bizde memleketin has bahçelerinden sıkılmış organik zeytinyağı tüketiyorduk ama şimdi bitince marketten aldığmıza yöneldik.
ps:Yavrusu'yun bıcır bıcır videoları oluyordu yok uzun süredir :( ? Vimeo yada youtube a mı atıyorsunuz?Link varsa mailden yollarmısın?