November 5, 2011

Zumbara

Akılları durduracak kadar kötü olaylar olmaya devam ediyor!!! Sanki tüm kötü damlalar birleşmiş de dalga dalga yayılıyor. Oysa benim temennim tam tersi olmasıydı... Beynim gerçekten dondu, bu kadar olay karşısında ne desem, ne yapsam boş geliyor. N.Ç. davası, KCK tutuklamaları, Van'da yaşananlar, hala savaşlar!!! Neyse ki direniş de dalga dalga yayılıyor! Kadınlar biraraya gelip eylem yapıyor, aydınlar imza kampanyaları düzenliyor, Tunus ve Mısır'da başlayan protestolar dünyanın dört bir yanına yayılıyor. Önce Yunanistan aracılığıyla Avrupa'ya sonra da Wall Street aracılığıyla Amerika'ya yayılmış olan protestolar bizim ülkemize ne zaman gelecek merak konusu. Sanırım bizim ekonomik krizden önce halletmemiz gereken daha insani sorunlarımız var. Ama eğer Occupy Together hareketi başarılı olursa --ki Wallerstein 68'den bu yana et etkili sistem karşıtı hareket olduğunu söylemiş-- ve bu para sistemi çökecek olursa yandım ben :P Çünkü takas edebileceğim hiçbir yaşamsal becerim yok. İtiraf ediyorum şu fotoğraftaki tüm markaları bildim ve tüm yapraklara uzaylı gibi baktım.


Evren'in yanına mı gitsem çırak olarak, Bitkiler Dünyası'nı mı alıp okusam, ne yapsam? Kuzunun isteğiyle şu dikiş olayına gireyim dedim onu da beceremedim. Benim gibi insanlarla bu dünyanın sonu ne olacak çok merak ediyorum... Neyse ki akıntıya karşı kürek çeken bir sürü insan ve bir sürü hareket var.

Bunlardan bir tanesi de sevgili Ayşegül Güzel'in kurduğu Zumbara, yani zaman kumbarası. Zumbara, para yerine zamanın kullanıldığı sosyal bir değişim hareketi. Aslında, zaman bankacılığı (timebanking) konsepti ilk kez 1980'lerin başında Edgar Cahn tarafından Amerika'da ortaya atılmış. Şu anda 33 ülkede küçük topluluklar içerisinde kullanılan bir sistem. Ayşegül'ün Türkiye'de yaptığı biraz daha farklı; içerisinde sosyal network özelliğini de barındıran daha geniş kitlelere açık bir sistem.

Aslında bu sistemler biraz yabancılaştırıcı gibi gözükse de endüstrileşmeden önce yüzyıllarca varolmuş sistemler. O zaman, kimse kimsenin ne alıp verdiğini, kaç saat servis değişimi yaptığını tutmuyordur tabii. Ancak şu anda da herkesin birbirini tanıdığı küçük komünitelerde yaşamadığımız için bu sistemler işlevsel olabiliyor.

Sistem çok basit. Zumbara'ya üye olup arz ve taleplerinizi girip servis değişimine başlayabilirsiniz hemen. 1 saat istediğiniz bir servis verip, karşılığında 1 saat istediğiniz bir servis alabilirsiniz. Herkesin zamanını eşit kılan bu adil sistemde yok yok. Gitar eğitiminden permakültüre, refleksolojiden iç mimariye, web tasarımından doğal doğum derslerine, ve daha bir çok şey. Mesela, Ayşegül innovasyon metodolojileri hakkında yaptığı bilgilendirme karşılığında evinin avizelerini taktırtıp üzerine de pilates eğitimi almış :) Ama daha da önemlisi bir sürü dost kazanmış bu sistem sayesinde, alternatif ekonomiye gönül veren, dünyayı değiştirmek isteyen bir sürü insan. Daha ne olsun? :)


Zumbara: http://zumbara.com/
Zumbara'nın Günlüğü: http://zumbara.wordpress.com/

9 comments:

ÇokBilmiş said...

Ben de üyeyim zumbara'ya. Şu an çok yoğun bir dönemim olduğu için servis değiş tokuşu yapamadım ama umarım bahar gelince biraz rahatlayacağım ve hala o servisi veren varsa balık tutmayı, oltayı hazırlamayı öğreneceğim :)
Değiş tokuşun güzel tarafı işte: "Para vereyim biri bana misinaya olta geçirmeyi öğretsin" desen, böyle bir hizmet veren yok.

ycurl said...

Evren sen ne diyorsun? Muzik yapip oyku yazabilen kac kisi var su dunyada? Senin gibilerle yasam daha guzel merak etme :)) Ayrica dikis isleri filan evde cocuk olunca zor. Biraz buyusun oyle baslarsin. Zor bir sey degil hele de gitar calmak kadar :)) Ben de bilmiyorum ama gunu gelince ogreniriz.

Sittirella said...

O markaların hepsini bilip yapraklardan sadece üçünü bilince ben de şaşırmıştım :(
Kim bulmuş ya bu parayı?
İnsanlık tarihinin en büyük üç kağıtçısı...
Paraya kurulu düzen acıtınca, Zumbara gibi oluşumlarla dön başa yapmaya çalışıyoruz.
Güzel olan ise; her şeyin daha güzel olacağına dair hala umudumuz var :)

Gulcin said...

senin gibi insanlarla bu dunya guzel soran sorgulayan senin deyiminle damla olmak baska damlalarla bir olmak icin ugrasanlarla. Bak ne guzel bir sey daha yapip bunu paylasmissin evren cok sagol. duymustum ama bir turlu uye olamadim. neden dersen ne verebilirim bilemedim. bir bilgisayarin basinda otururken ne konuda bir degisim yapabilirim ki... ama vardir degil mi bizim de yapabaileceklerimiz dusunmeye vesile olsun :)

yapraklari bilemedim elbette :( evren ve besteyi hayranlikla izliyorum ben de gercekten yanlarina gitmeli.

yine cok guzel bir yazi ve dusunecegim cok dusunecegim ustune.

Buralardan oralara sevgiler!

Deli Anne said...

Kendini küçümseme Evren'im.. Aklınla ve hele ki akıl yürütmenle çok şeyi takas edebilirsin.. Hem sadece şarkı bile söyleseniz YavruSu ile bu bile geçindirir sizi alasıyla:)

DeryAze said...

ooooooooooooooo süpermiş be bu? adım adım, küçük küçük.

Berceste said...

Gel Zumbara'da dikis ile ilgili degis tokus yapalim :D Taaaa oralardan Zumbara'yi bile ogrenmissin ya, pes, korkulur senden :D

Evren said...

Çok Bilimiş,
Ne güzel sen İstanbul'dasın! Fırsatın varken öğren valla. Dediğin gibi parayla öğrenemezsin.

ycurl,
Öğreniriz di mi günü gelince... Tamam o zaman, yüreğime su serptin :) Gitar çalmak da zor değil, gerçekten. Sadece düzenli çalışmak istiyor o kadar.

Sittirella,
Sen iyi gene üç tanesini bilmişsin. Ben, aaa bu yapraklar bizim evin balkonuna düşen yapraklardan değil mi diye baktım ama adını bilemedim. Parayı bulan da kesinlikle dediğin gibi en büyük üç kağıtçıymış. Ama katılıyorum, hala umudumuz var ve bu çok güzel! Teşekkürler hatırlattığın için!

Gülçin,
Canım ya :) Bu arada aynı sıkıntıyı ben de yaşadım, bilgisayar başında ne yapabilirim diye. Sorun da bu herhalde, neden bütün gün bilgisayar başındayız da doğada değiliz? Belki de insanlığın sorunu bu? Teknoloji ile doğal olana müdahele etmeye başladıktan sonra insanlık da çığrından çıktı... Bugünlerde sık sık düşünür oldum da neden bu kadar sıkıntı ve neden bu kadar çok kötülük var diye... Neyse, buradan da oralara çok sevgilerle :)

Deli Anne,
Sağolasın! Dinleyecek birileri varken, başlayalım madem yeniden :)

DeryAze,
Evet evet, "adım adım, küçük küçük" ;)

Berceste,
Yapalım valla :D Zumbara'ya ben geçen sene aldığım bir ders için araştırmak üzere girmiştim. Buradan zor yoksa... Ama Ayşegül'le ve çok güzel insanlarla tanıştım. İstanbul'a kesin dönünce, kesin görüşürüz artı, senden öğreneceğim çok şey var :)

Anonymous said...

kaydoldum. sağolasın evren.