March 11, 2012

YavruSu'nun halleri

İlk önce ve en çok katı, yani cadı hali:

Geçen gece uyurken bir anda kıçıma başıma yediğim tekmelerle uyandım. Ama nasıl tekmeler. Sonrasında, ağlayarak git burdaaan, giiit diye çığlıklar gelmeye başladı. Kucağıma aldım, gözyaşlarını silip sakinleştirmeye çalıştım, silmez olaydım! İyice koptu:
- Göz damlalarımı geri ver, göz damlalarımı geri ver, onlar benim damlalarım.

Fesuphanallah, ne oluyor demeye kalmadan bu sefer kol cırmalama ve saç çekme tacizlerine maruz kaldım. Sonra da "giiit, git sen burda yatma, aşağıda kanepede uyu" diye bağırışlar geldi. "Eeh, gece gece bu cadıyla ne uğraşıcam be!" dedim, kalktım gittim yataktan. İlk kez yatağımdan kovuldum! Kendi yatağımdan. Sen dünün bacaksızı, gel yatağımıza, önce babayı kov, sonra beni, sonra da koca yatakta tek başına seril; oh valla! Neyseki 3 saniye içerisinde uykuya dalabilen bir yapım var da bizimkinin küçük yatağına geçip uykuma kaldığım yerden devam edebildim. Evet yarım kişilik küçük yatakta ben yattım, tek kişilik yatakta babası, çift kişilik yatakta da CadıSu! Tabii, karşılıksız bırakmadım yaptıklarını. Sabah kalktığımda bir süre bozuk attım. Yüzüme üzgün bir ifade takıp gece tekmeleri yüzünden çok canımın acıdığını ve üzüldüğümü söyledim. Karşılık olarak geldi bana sarıldı ve:

- Ben seni "kalpli cadı" zannetmiştim. Ama şimdi uyudum uyandım sevimli oldum, beraber oynayabilir miyiz? dedi.

E tabii bütün gün sen cadı ol diye peşimde dolanıp cadılık yaptırınca, akşam rüyasına girmişim, gece de o bana cadılık yapmış! Ah T.Su, ah!


Başka bir sabah, babası kahvaltıda yumurtasını yemeyen yavrusuna yine bir ton laf dökmektedir:
- Bak yumurtanı yemezsen güçlü olmazsın, sonra da cadılar gelip seni yenerler.

YavruSu:
- Ama baba, ben cadıları seviyorum zaten.

Babasu içinden, "hımm, bu ihtimali hiç düşünmemiştim..."

Ve akabinde YavruSu yumurtayı bırakıp gider, süslenip gelir; sonra da kitabın (Three witches) üzerindeki cadılara kıyafetlerini gösterir:
- Bakın cadılar, ben de sizin gibi olabilmiş miyim?

* * *
Anneyle babayı birbirine düşürme çalışmaları da tüm hızla devam ediyor CadıSu'nun.
Ellerine çorap geçirip güzelce annesinin kollarını ovarken:
- Baba böyle masaj yapamıyo, di mi anne?"
* * *
Bir de kıyafet savaşları var. Ne zaman doğru dürüst bir şey giysem arıza çıkarıyor bizim cadı. Arıza çıkarmamışsa ve benim o gün düzgün giyinmem gerekiyorsa, gidip üstümü değiştiriyorum. Kıyafet-metre olarak kullanıyorum kendisini :P

Sen o çismeleri çıkart, yağmur yağıyo, ıslanabilir. (5 dakika sonra... - Iıııh, ben de topuklu çisme istiyorum)

Sen o eteği giyme, çünkü başka kızlar da o etekten giymek isteyebilir. (Ben okula giderken tütü giymek istediğinde böyle diyorum da, ona nispet yapıyor cadı!)


Sıvı hali
Babası hakkında konuşuyorduk, "I love daddy" dedi. Ben de seviyorum dedim sonra da ekledim:
"He is a nice guy, isn't he?" dedim.
Bizim YağcıSu cevabını yapıştırdı:
- "He is not a guy, he is a big big present for us"
Ah, ah, sen yok musun sen!

Ve gaz hali (uçuyor, hem de nasıl...)
- Ben büyüyünce baba olcam, Arthur uyurken Shera'yı kaçırıcam (Arthur Shera'nın kocası, Shera da pek hoş bir kadın).
- Aman dikkat et de Arthur uyurken kaçır, hehehe 
diye dalga geçtikten bir süre sonra sormak aklımıza geldi:
- Peki ne yapacaksın Shera'yla?
- (Ağzı kulaklarında) Birlikte ice-cream yaliycaz.
- Hımm... [iç ses: fantaziye bak, beyninin hangi bölgesinde üretiyor acaba bunları?]

* * *
Yine baba, yine pembe! Aslında hep mor giymek istiyor,  ama söylemde nedense hep pembe.
- Büyüyünce ne olacaksın?
- Baba olcam, T. gibi. Sakallarım olcak ama pembe. Pembeye boyiycam sakallarımı, babanın sakallarını da pembeye boyiycam. 
- E ben ne olucam, siz ikiniz öyle pembe sakallı gezerken?
- Hımm, senin de saçlarını boyarız pembeye...

Bu da hepsinin arasında durmak bilmeden gezinen yaramaz hali
Sandalyesinin altındaki kırıntıları toplamaya çalışırken müdahele geldi:
- Boşver anne, toplama o kırıntıları; bırak böcekler yesin.

Bir kere "dikkatli ye, dökersen, böcekler gelir kırıntılara" demiştim de bizimki meğersem bunu pozitif bir şey olarak algılamış, o gün bugündür kırıntı bırakmaya özen gösterir olmuş, sevgili böcek yetiştiricisi. Ben de bir süredir koltukta, yerde, or'da, bur'da gördüğüm kırıntıların nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum. Ah T.Su ah!

22 comments:

pnr/cnr said...

"Ah TülinSu ah" değil, "Ah Evren ah"!!
hep çocuğun kendi lehine kullanabileceği talimatlar veriyosun, sonra da çocuğa kızıyosun!!!:)

FADİŞ said...

Su iyi benzetmiş yatakta sizi, Deniz sayesinde bizde ayrı diyarlara düşüyoruz çoğu zaman eş Deniz'in yatağında ben ve Deniz büyük yatakta. O günkü oyun, kitap film hangisinden etkilendiyse artık uyudum mu dayak mı yedim Allah bilir, sabah her yerim ağrıyarak kalkıyorum ama yorgunluktan bana mısın demiyorum öyle böyle uyumaya devam:)Su'yu öpün benim için o artık büyümüş annesi ve büyümüş halleri de çok tatlı:)

a_y_s_e said...

siz bi ara karinca beslemiyor muydunuz? ben mi yanlis hatirliyorum?

ayy hahah, su gaz haline ozellikle cok guldum... pembe sac boyasi alayim size, aile boyu?

ya simdi hatirladim emailine cevap yazmayi unuttugumu. aticam dur.

Feride said...

nasıl da bal damlıyor agzından, herhalde hayatımde gördüğüm en tatlı cadı bu Su :) en katlanılmaz diye adlandıracağın halleri bile gülümseten bir şey dinliyormuş hali bırakıyor insanın üzerinde.. ilahi T.Su :)

Evren said...

Pınar,
Bende di mi hata :) Evet doğru söylüyorsun, bundan sonra dikkat edeyim madem :P

Fadiş,
Hiç sorma valla. Demek sizde de benzer haller :) Öpüyorum ben de sizi.

Ayşe,
Hahaha, evet karınca da besliyordu be velet :) Pembe saç boyasına ihtiyacımız olacak sanırım ;)

Feride,
Teşekkür ederiz, sağolasın!

Gulcin said...

Bayiliyorum sana YavruSu :)
Evren belliydi bu Su'nun bilmis olacagi da cok tatli bir bilmis oldu be : Sen yine de etek giyme baskalari da giymek ister aman. Makyaj falan da yapma. hele hele topuklu cizme asla. Bak uyariyor seni hava kosullarina gore dinle :)
ben sanirim dondurma kisminda gercekten kopmus olabilirim ve o Suyu operim hem de cok :)
dur ben size mor sprey boya gondereyim Su onu da sevecek eminim :)
opuyorum/z sizi :)

Cigdem said...

Beni sabaha gülümseyerek baslatan bu posttan cikardigim mesaj sudur: ne aciklamada bulunursak bulunalim, bunlar yol, su, cevap ve cin fikir olarak olarak döner, totomuzdan issirir, bakiniz tutu ve kirinti:).

nil said...

YavruSu; şu an her halinin başka başka güzel olduğunu düşünüyorum, böyle düşündüğümü "kapli cadı" annene söyleme, başına gelsin de gör diyebülür:P
Ayrıca ne cadısı, ne yaramazı, YavruSu resmen yufka yürekli, pembe saçlarla görebilme ihtimalini sevdiğim Evren Hanım, Evren Hanım, böceklerin de canı var, aç mı kalsınlar :P

Bir de akmasın o gözlerden hiç damlalar, onlar YavruSu'nun damlaları... ( harbiden uyku arası çekilmez be Evren'im)

Bezen Hindistan said...

once tepele sonra ah ben seni cadi sanmistim de cik ha, supermis:)) bocekler yesini kede de yavrusu gibi degerlendirmisti. hem evde hem disarida ozellikle yere dokmeye baslamisti 'bunu da bocekler yesin' diyerek. cok da haksiz degil aslinda cocuklar. ordeklere ekmek at, kuslari besle boceklere gelince hop dur bakalim, var mi oyle ayrimcilik:)) operim sevimlisu'yu:)

firarperest said...

Aah, bu çocuklar aaah :)

banushka said...

ah cadı su... tabii cadıları seversin; cadı diye diye başta seni cadı yaptık ya :)
Evren'cim söylemek zorundayım; bunlar iyi hallerimiz bu akıldan 3 yaşında bu laflar çıkıyorsa; bunun daha 13ü var, 23ü var... kolay gele :)

yagizlahayat said...

Tam tatlı cadııııı bu ufaklık :-) Bizde de babayı böyle yataktan atma halleri var :-)

bekar anne said...

Tüm bu yazdıklarını okurken kahkahalar güldüm :))) Hemen hemen benzerlerini evde yaşarken ne yazık ki bu kadar gülemiyorum :P
Başkaları da bana gülsün ehehehe....
Dönemsel herhalde ya. herşeyi şu an kendi lehlerine çevirme, herşeyi yönetme arzusu, herşeyi yavaşlatma, cadılar, pembeler, kıyafetler. Biraraya gelip grup terapisi mi denesek analar :)))

Gulcin said...

ama yine kayboldun sen evren :( hadi don de soyle bir YavruSu nasil, nasilsiniz?

Evren said...

Gulcincim,

Sana spring break sonrasi desem? Nasil bir donemde oldugumu tahmin eder misin :/ Ulke de degistirsen, kita da degistirsen farkeden bir sey yok, yine herkes midterm assignment'lari spring break sonrasina topluyor!! Allahtan gosteri yok :P Biz gitar birimi olarak gosterileri once cikartiyorduk rahatliyorduk da, siz ne yapiyordunuz ya simdi bu dert oldu bana dusununce :P

Evren said...

Cigdem,
Cok dogru sonuclar cikarmissin, evet aynen dedigin sekilde donuyor :)

Evren said...

Hic sorma Nil, cidden cok kizmistim o sabah da ben onun burnundan getirmeyi dusunuyordum ama oyle bir konusuyor ki bu veletler, oylece kaliyorsun.
Pembe saclarla yazin karsiniza cikarsam sasirmayin oyleyse :)

Evren said...

Evet ya hic sorma, cadi kendisi diyorum da inandiramiyorum! Haklilar tabii, hakli olmalarina da, bocek gorunce beti benzi atan bir annesi olmasi buyuk talihsizlik! Solucanlari eline alip gezdirirken ben direk tuvalete kosuyordum, caktirmamak icin az caba harcamadim ama bir gun buyuk bir orumcek gorunce bastim cigligi. Sonra yakama bir yapisti, birakmiyor artik, ne zaman orumcek gorse illa beni cagriyor ki ciglik atayim diye. Boyle de hastalikli, ayni tepkiyi verecek miyim diye deney yapiyor kerata!!!

Evren said...

:) Valla aaah :)

Evren said...

Banu,
Gecen gun T. de ayni seyi soyledi, simdi rahatiz dedi, bunun ergenligi var, 18 yasi var... Kolay gelsin valla cumlemize :)

Evren said...

Cekecegimiz var daha bu ufakliklardan :-)

Evren said...

Bekar anne,
Ne guzel olur bir araya gelsek. Lazim kesin bize. Yasarken bazen ben de tepkisiz ya da fazla tepkili kaliyorum. Dedigin gibi donemsel herhalde deyip geciyorum ama her yeni donem yeni bir macera oluyor :) Gorusmek dilegiyle...