April 15, 2013

Katı Gıdanın Montessorisi BLW

Başlık, çocuklarla ilgisi olmayanlar için şifreli gibi duyulabilir, kusura kalmasınlar :-)

BLW, katı gıdaya geçiş üzerine bir yöntem. Açılımı baby-led weaning (bebek öncülüğünde memeyi bırakma), ama baby-led feeding (bebek öncülüğünde beslenme) olsa daha iyi olurmuş çünkü tamamen beslenme üzerine bir yöntem. Aslında yöntem de değil. Bu da tuvalet iletişimi gibi, yeni olan bir durum değil, yüzyıllardır uygulanan ve fakat son dönemde, bazı endüstrilerin (evet evet, bebek reonlarında boya kutusu gibi duran kavanoz mamalardan bahsediyorum) çıkarları yüzünden unutulan/unutturulan doğal bir beslenme şekli.

Peki Nedir bu BLW?
BLW kısaca diyor ki: gıdanın sıvı halini geçiniz, katı gıdalara katılarla geçiniz, ama hepsinden önemlisi siz bu işi bebeğinizin önderliğine bırakınız. Hah işte bu noktada n'oluyor, Madam Montessori giriyor devreye. Çünkü neydi Montessori'nin felsefesi:

"Kendim yapabilmem için bana yardım et"

İşte BLW'de mantık tam da bu. Bebeğinizi beslemiyorsunuz, onun kendi kendisini beslemesi için ona yardım ediyorsunuz. Evet bebekler hazır olduklarında kendi kendilerini besleyebiliyorlar. Hayır, maalesef yemek yapamıyorlar :P Yalnızca önlerine konan yemeği kendileri yiyorlar. Kaşık falan, aman diyeyim, sakın kullanmıyorsunuz bu beslenme şeklinde, BLW'ciler görürse o kaşıkla kafanıza kafanıza vurabilir valla benden söylemesi.

E kaşık yoksa, püre de yok tabii. Zaten katı gıda deyip de püre gibi sıvı forma yakın şeyler yedirmek pek anlamlı olmuyordu. BLW'de anlatıldığı üz're pürenin bebeklerin hayatına girişi katı gıdalara geçişin 4 aylıkken önerilmesi dönemine rastgeliyor. Ama artık katı gıdaya geçişte kesinlikle 6 ayın beklenmesi önerildiği için ve bebekler 6 aylık olduklarında, daha doğrusu kendi kendilerine dik oturabildiklerinde, sizin yediklerinize ilgi göstermeye başladıklarında ve hatta sizin elinizden yiyeceklerinizi kapmak için türlü türlü numaralara giriştiğinde ama kapamayıp yalnızca havayı aldığında ve hatta bu havayı çiğnediğinde (yani çiğneme hareketi yapmaya başladığında) hazırlardır demektir; yazık günah verin eline bir şeyler de yemeyi öğrensin. Bu aşamaya gelmiş bir bebeği 1 yaşına kadar 7/24 emzireceğim diye bekletmenin de bir anlamı yok. Çünkü bu da emeklemek, yürümek gibi doğal bir süreç, hazır olduklarında yapıyorlar. Ve ilk kez kendi sandalyelerinde sofraya oturduklarında anlıyorsunuz artık 4 kişilik bir aile olduğunuzu :)))

Tabii ilk haftalarda boğazından bir şey geçmesini beklemeyin, o bir dönem yiyecekleri tutma, ağzına götürme ve çiğneme yetilerini geliştirecek. Aman boğazından bir şey geçmedi diye de üzülmeyin, çünkü 1 yaşına kadar bebeklerin temel gıdası hala anne sütü ya da emziremeyen anneler için mama. Hiçbir yiyeceğin besin değeri anne sütünün verdiği zenginlikte olamaz. O yüzden memelere kuvvet, emzirmeye devam. Hatta yemeklerden önce mutlaka emzirin ki bebeğiniz için katı gıdaları tanıma ve bu konudaki yetilerini geliştirme olayı daha eğlenceli ve rahat geçsin.


BLW'ye başlama döneminde (6 ay civarı) işaret ve baş parmakla tutma yetileri (pincer grasp) gelişmediği için ilk zamanlarda parmak şeklinde kesilmiş yiyecekler (finger foods) sunmak gerekiyor (nasıl sizin parmağınızı tutup ağzına götürüyor, işte o şekil, eliyle tuttuğunda yukarıdan çıkacak ki ağzına götürebilsin). Bir de ilk haftalarda genellikle çiğnedikten sonra çıkartıyorlar. Hatta henüz yutmayı becremedikleri için bol bol öğürüyorlar. Fakat, aman öğürdü diye paniğe kapılmaya da gerek yok, bu öğrenme aşamasında çok normal bir durum, 1-2 haftada geçiyor.

Paniğe kapılıp püre verirseniz belki öğürmesini engellemiş olursunuz ama aynı zamanda çiğneme yetisinin gelişimini de engellemiş olursunuz. Tabii yiyecekleri tutup ağzına götürme yetisinin gelişimini de. Zaten şu ebeveynlik kitaplarında yazılan tüm tavsiyeleri, önerileri geçin ve şuna bakın: çocuğunuz için yaptığınız bir şeyi uzun vadeli olarak devam ettirebilecek misiniz? Örneğin, şu anda kolunuzda-ayağınızda sallayarak kolayca uyutabiliyorsunuz ve fakat 3 yaşına geldiğinde de hala bu şekilde uyutabilecek misiniz ya da bu şekilde uyumaya devam etmesini istiyor musunuz? Nasıl uyumasını istersiniz? Ya da 5 yaşına kadar kaşıkla beslemeye devam etmek ister misiniz? Püreyle sevmediği yiyecekleri kakalamayı ya da daha çok yedirmeyi şimdi başarabilseniz de, bunu ne kadar süre devam ettirebileceksiniz? İleride nasıl yemek yemesini tercih edersiniz?

Bir de kaşıkla beslemede şöyle bir sorun var. Sindirim ağızda başlıyor, ağızda lokmayı evirip çevirecek ki o yiyecekler yumuşasın, tükürükte bulunan enzimlerle sindirilmeye başlasın. Kaşıkla, ne oluyor? Dilinin arka tarafından lüp diye mideye gidiyor püreler. E mide de bir organ sonuçta. Ve biliyorsunuz vücudumuzdaki organlar tek başına çalışmıyorlar, bir sistemin parçası olarak işlev görüyorlar. Burada söz konusu olan sistem de, sindirim sistemi ve bunun başlangıç noktası da ağız. O yüzden no püre, no kaşık!

Yani daha doğrusu, sizin kontrolünüzde olan kaşık yok, yoksa sonsuza kadar elleriyle yemeyecekler, merak etmeyin. Bebekler başkaları tarafından kaşıkla beslenme olayını hiç sevmiyorlar, hep kendileri yapmak istiyorlar, kaşığı uzattığınızda da kendileri tutmak istiyorlar. Bebeğim iştahsız diyorsanız, önüne kendi kendine yemesi için yemek koymamışsınız demektir. Aman etraf batmasın diye kaşık hakimiyetini bırakmak istemeyebilirsiniz ama eline kaşık vermezseniz nasıl gelişecek bu yeteneği? Ben mimi'de yaşadım bunu, ona yedirebilmek için onun eline kaşık verirdim, bu arada oyunlarla ağzını açtırıp püreyi tıkıştırırdım. Tabii hiç mutlu olmazdı, ayrıca bizim için de işkenceye dönüşürdü. Şimdi ne püre hazırlama derdi var, ne de binbir türlü numaralarla yedirme derdi. Artık, sofraya hep birlikte oturup yemeğimiz soğumadan, nöbetleşe yemek yemek zorunda kalmadan, yediklerimizin tadına varma günleri var. Yaşasın sofra keyfi, yaşasın gerçek yemek!


Devamı: İyisiyle Kötüsüyle BLW (Baby Led Weaning)




6 comments:

Nar cicegi said...

Hosgelmissin ..tam da zamaninda geldin bacim..bizimki iste yeni baslagi o yutmayip agzindan cikarip ögürme olayinda..ama bugün daha iyi yedi.. Ama biliyorsun..kimi anne illa o sebze bulamacini yedirir.. Iste ben ondanim.. ;) Kati gida biz yerken veriyorum.. Bizim sofra bitince ayrica sebze bulamaci da veriyorum huyum kurusun.. ;) elbet akillanacagim birgün..ama simdilik ilgili sofrada olana bitene.. Verdigin bilgiler cok aciklayici..yine bizim icin önden bir cignemissin sindirmissin kitabi.. ;) sevgiler..

Hatice Kübra Çakır said...

iyi günler evren; kızım 10 aylık çok hareketi bir bebek elimden tutun bütün evi hatta sokagi tüm gün boyunca dolaşalım diyen bir bebek. 37 haftalık doğdu minik bir bebek öyle lop lop bacakları olan bir bebek hiç olmadı (bu arada bende minik bir anneyim, tipi bana çekmiş) eşim sürekli nasıl olursa olsun yedir, yemek yedir, yatırarak yedir, tv aç izlesin yedir modunda. bense sandalyesinde türlü sajklabanliklar yapmadan yesin istiyorum; ama çoğu kez hu mümkün olmuyor. bugünlerde azmettim sandalyesinden başka bir yerde yemek yedirmiyorum sadece meyveleri oda da yediriyorum. şimdi sıkıntımız şu; tuğba nin ek gidaya geçmesi için 6 ayının dolmasını bekledim. aslında ek gidaya geçiş belirtilerini cok önceden vermeye başlamıştı o dönemlerde eline bir dilim elma veriyordum kemiriyordu. şimdilerde önüne meyveleri dilim yapıp koyuyorum kesinlikle yemiyor. bazen ben ağzına sokuyorum o zaman minnacık yiyor. bende pure yapıyorum. ağzına kayısınin lifi gelse öğüruyor çıkarıyor. önceden çok güzel yutan bebegim şimdi zorlanıyor gibi ya da yemek yemek mi istemiyor anlamiyorum. benzer tepkileri yemek yerken de yapıyor. blander dan geçirmiyorum yutmayi çiğnemeyi öğrensin diye ama hanım sürekli öğürtu halinde. acaba yaptığım yemekleri mi beğenmiyor. birde başkalarının yanında yiyor evde benimle yemiyor. sonra ben beceriksiz oluyorum. ne yapmalıyım ben nasıl yemek yedirmeyim. bu arada henüz dişlerimiz yok.

Evren said...

BLW kitabında öğürmenin yeni yemek yemeyi öğrenirken normal olduğu söyleniyordu. Bizimki de yeni yemek yemeyi öğrenirken yutamayacağından büyük lokmalar olduğunda öğürüp çıkarıyordu. Biz herhangi bir müdahelede bulunmadık, 1-2 haftada zaten yutamayacağından büyük lokmaları çiğneyerek küçültmeyi öğrendi. Bebeğinize nasıl yemek yedirmeniz gerektiğini siz daha iyi bilirsiniz mutlaka ama şunu söyleyeyim baştan güzel alışkanlıklarla başlamak çok rahat oluyor. Hepiniz için uzun vadede sürdürebileceğiniz alışkanlıklar edinmek en güzeli. Bu çocuk yetiştirmenin her alanında böyle: model olmak ve uzun vadede yapmak istemediğiniz şeyler için baştan taviz vermemek, uzun vadeli düşünerek bir alışkanlık oluşturmak. Biz büyük kızımda çok çektik, ilk olunca insan panik oluyor, yemediği zaman her şeyi ona göre hazırlıyorduk, onu yemedi başka bir şey, bunu yemedi başka bir şey. Bahar'da hiç öyle yapmadık, sizin gibi yemek sofrada birlikte yenir dedik, hep sofraya oturttuk. Kendi yemediği zaman zorlamadık ama aralarda bir şeyler de vermedik. Acıkınca yiyor bebekler, belki ara öğünleri azaltırsanız, sofrada inisiyatifi kendisine bırakırsanız ve yesin yesin diye çok üzerine düşmezseniz daha iyi bir yiyici olabilir. Kolaylıklar dilerim size.

Hatice Kübra Çakır said...

teşekkürler evren. iştahsizlik durumunu bu aralar sıcaklara bağlıyorum. sık sık dışarı çıkarıyorum , duş aldiriyorum ki iştahı açılsın. kizim anne sütü alıyor asıl temel besininin o olduğunu bildiğim halde kilo alimi çok yavaş olduğu için sürekli bir tedirginlik olustu bende. hele ki annem, kayinvalidem ve eşim sürekli bir baskı altında oluyorum takmamaya çalışıyorum bebegim için en doğrusunu benim bildiğimi biliyorum am çok ustume geliyorlar. tuğba nin hareketli bir bebek olduğunu gördükleri halde yedir de nasıl yedirisen yedir baskısı beni boğuyor artık. birde tuğba da sut ürünleri alerjisi var. kendi kafalarından az az yedir vücudu unutmasin teorisi ürettiler itiraz etmeme rağmen yoğurt yedirmeye çalışıyorlar. eşim zaten beni hiç dinlemiyor bu konuda. üstüne birde tuğba nin yoğurt sevgisinden ötürü yoğurtlu şeyleri severek yemesi, benim diğer şeyleri yediremem eklenince sinirleniyorum neden yemiyorsun tükürüyorsun diye kızıyorum. ne anlasın beni o minicik daha. bugün yine birşey yemedi. ara ogun vermiyorum. sadece meyve puresi ama artık pureleri birakma zamanı geldi galiba

Evren said...

Hatice, çok kolay gelsin sana! Eşin ve akrabalarınla başa çıkabilmek için sanırım daha profesyonel yardım alman gerekiyor, benim başıma gelmediği için bir şey öneremiyorum kusura bakma. Ama bence sen araştıran ilgili bir annesin, kendine güvenmelisin. Püre için de evet hiç gerek yok derim, ben hiç mi hiç püre yapmadım, artık BLW ile büyüyen binlerce bebek var, hatta kitaba göre eskiden de bebeklere özel bir şey yapılmıyormuş, uzun süreler anne sütü yeterli oluyormuş, sonra da dişler çıkınca normal bir şekilde yiyormuş bebekler. Bu yazının ikincisinde daha ayrıntılı anlatmıştım yöntemi, okumadıysan ona da bir bakmanı öneririm: http://yavrusu.blogspot.com.tr/2013/04/iyisiyle-kotusuyle-blw-baby-led-weaning.html#.U8e0Co2SzlZ

Hatice Kübra Çakır said...

yazıyı okudum evren ve kızımın bir tüm salatalıgi çok güzel bir şekilde kendi başına yediğini hatırladım. blw bize uygun bir yöntem bence ya da ıki yöntem karışık. zaten bembeyaz blw ye sık sık basvuruyorum. geçen yaptığım kofteyi minicik ıki parmağın arasına alıp yedi. dediğin gibi etraf çok batıyor ama olsun. babamız çok titiz olduğu için biz sandalyesinin altına bir örtü seriyoruz zaten. eline yiyebileceği dağa fazla yiyecek vermeliyim ama bazen yiyecek yerine tabağı kmirmeyi tercih ediyor :-) yemeklerde de eskisi kadar titizlenmiyorum kendi yemeğimize tuz koymadan ayirip biraz kemik suyu ekleyip biraz daha pişiriyorum. dediğin gibi bebekle ilgili konuları çok araştırıp okuyorum buna bybo ve eren kaya ve ordaki tecrübeli arkadaşlar vesile oldular. sizide o sayede tanidim. iyiki tanidim teşekkürler